Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı ile; "... davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunarak önalım ... nedeniyle payın iptali ve adına tescilini talep ettiği; resmi senette hisse devrinin toplam 640.000,00 TL olarak yazıldığı ... davacı tarafından satış bedelinin satış aktinde gösterilen miktardan farklı olduğu ispatlanamadığından davacı tarafa resmi satış sözleşmesindeki bedel üzerinden önalım hakkının kullanılıp kullanılmayacağının sorulduğu ... davacı vekilinin 22.09.2020 tarihli celsede imzalı beyanı ile akitte yazılı satış bedeli üzerinden önalım hakkını kullanmayacaklarını beyan ettiği..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A.İstinaf Yoluna Başvuranlar: İlk Derece Mahkemesinin yukarıda karar başlığında belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    ya ve 1850 sayılı parselin ise 1/2'şer hisse ile bir kısım davalıların mirasbırakanları ... ve ... mirasbırakan ... tarafından devrinin mirasçılarından mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... ve davalılar ..., ..., ... ve ... bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne var ki, eldeki davada, davacıların miras payları oranında tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuş olması karşısında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesinde düzenlenen "taleple bağlılık" ve "talepten fazlasına karar verilemeyeceği" ilkeleri dikkate alınarak davacıların miras payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesi gerekirken, anılan ilkeler göz ardı edilip istek aşılmak suretiyle tüm mirasçılar adına tescile karar verilmiş olması isabetsizdir....

      devir sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle iptali sonucunu doğurmayacağı, devreden davalılar ile devralan davalılar arasında gerçekleştirilen devir işleminin usulüne uygun olduğu ve geçerli olduğu, muvazaa iddiasında bulunun davacının bu iddiasını kanıtlamak zorunda olduğu, kamu alacağı bulunduğu ve tahsil edemediğini belirten davacının devirden sonra doğan alacakları için devir alan ortaklar aleyhine veya dava dışı şirket aleyhine devirden önce doğan alacakları için ise --------maddesi gereği payı devreden ve devralan şahıslar aleyhine takip yamasına yasal bir engelin bulunmadığı, davacının muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı belirlenmekle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2018/305 E, 2021/140 K DAVA KONUSU : Limited Şirket Hisse Devrinin İptali, Ticari Nitelikli Alım Satım Sözleşmesinden Kaynaklı Tapu İptali ve Tescil KARAR : AFYONKARAHİSAR 3....

        Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın res'en incelenmelidir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2017/5442 E.2019/11339 K.) Somut olayda davaya konu tasarruf hisse devrine ilişkin olduğundan mahkemece davaya konu hisse değerinin tasarruf tarihindeki değeri belirlenerek takip konusu alacak miktarı ile karşılaştırılmak suretiyle harca esas miktarın belirlenmesi gerekirken tasarrufa konu hissenin gerçek değeri belirlenmeksizin yargılamaya devam olunması yerinde görülmemiştir. Kabule göre de: Mahkemece hükmün gerekçesinde davanın 2004 Sayılı İİK nın 277 maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, davacı vekilince 17/05/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde "taraflarınca ikame olunan davanın BK nun 18....

        ya 28/07/2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devrederek 25/09/2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile devir işleminin tamamlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, müvekkili Nurten'in hiç bir şart altında ...'ya hisse devir iradesinin bulunmadığını, müvekkili .....'in davalı kızı ...'ya ve damadına çok güvendiğinden bu kişiler tarafından hazırlanıp kendisine verilen hisse devir sözleşmesini okumadan imzaladığını, pay devrinin onaylanmasına ilişkin yönetim kurulu kararındaki davacı imzasının da aynı yöntem ile alındığını ileri sürerek, 28/07/2009 tarihli 900 adet ortaklık pay devrinin iptalini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 24/09/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen 06//05/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; müvekkili ile davalı ...'ın 2000 yılında evlendiklerini, bir süre sonra davalı ...'...

            Dava muvazaa nedeni ile davalılar arasındaki hisse devir sözleşmelerinin iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasını borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi ya da İİK'nun 245 maddesi gereğince iflas idaresi tarafından dava hakkı kendisine devredilen alacaklılar açabilir. İflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilûmum hukuk davalarını acele olanlar istisna olmak üzere ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan alacaklının açtığı davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, kooperatif hissesini 03.03.2005 tarihli sözleşme ile dava dışı...'dan devir aldığını, kooperatifin...'ın 08.02.2005 tarihinde kooperatife başvurarak hissesini ...'a devrettiğini savunduğunu,...'dan kooperatifin savunduğu şekilde bir hisse devri ve başvuru yapmadığını öğrendiklerini ileri sürerek,... tarafından davalı ...'a yapılan hisse devrinin ve kooperatif kaydının iptali ile müvekkilinin kooperatif üyeliğine kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Takibi konu mahkeme kararı, müdürlüğümüz dosyasından verilen tensipler incelendiğinde, takibin iptaline karar verilmediği, ilgili İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararında söz konusu farklılığın takibin iptali veya icra emrinin tamamının iptal nedeni oluşturmadığı, sadece farklılık arz eden kısım yönünden iptali gerektiği kanaatine varıldığı, hisse devrinin iptaline yönelik hüküm kurulmadığından, devre ilişkin fek müzekkeresinin yazılması talebinin şu aşamada reddine, talep halinde yeni bir icra emri düzenlenerek gönderilmesine” şeklinde karar oluşturulduğunu, verilen kararın İstanbul 18’nci İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararına aykırı olduğu gibi kendi içinde de çelişkili olduğunu, yerel mahkemece MKK’ya yazılan müzekkere neticesinde Deniz Yatırım A.Ş’ ye yazı yazıldığı ve hisse devrinin yapılmadığı gerekçesiyle talepleri reddetmiş ise de hisse devri yapılıp dosyanın infaz edildiğini, İstanbul 18....

                UYAP Entegrasyonu