Dava, dava dışı anonim şirket hisse devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında dava dışı Van Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. hisselerinin 20/07/2010 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile devirlerinin kararlaştırıldığı, bilahare dava dışı şirket yönetim kurulunun toplanarak 04/01/2011 tarihinde hisse devirlerinin kabul edildiği, söz konusu hisselerin 04/01/2011 tarihinde devredilerek, davacılar adına şirket pay defterine işlendiği, davalı tarafça, cevap dilekçesi ile süresinde zamanaşımı def'i ileri sürüldüğü görülmektedir....
adına kayıtlı olmasına rağmen bu kişiye karşı dava açılmadığını, Ticaret Mahkemelerinin görevli olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davaya konu şirket hisse bedelleri dikkate alındığında eksik harç yatırılarak dava açıldığının anlaşılacağını, hisse bedelleri belirlenip buna karşılık gelen eksik harcın tamamlanması gerektiğini, tüm hisse devirlerinin 2010 yılında gerçekleştiğini, miras bırakanın davacıları miras paylarından yoksun bırakmak amacı ile bu işlemleri yapmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Gıda şirketi vekili ; davaya konu hisse devirlerinin 04/10/2010 yılında yapıldığını, bu payların ölüm tarihinde ölen kişinin terekesine dahil olmadığını, yapılan işlemlerde davacıların miras haklarından yoksun bırakmak gibi bir niyet olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalının dava konusu taşınmazın paylaşımı konusunda anne ve babalarının sağlığında 29.08.1998 tarihinde yaptıkları sözleşme ile anlaştıklarını ve sözleşmeden sonra taşınmazı bedelsiz olarak davalıya devrettiklerini, miras taksim sözleşmesinin miras bırakanın sağlığında yapıldığı ancak sözleşmede imzası olmadığından geçersiz olduğunu TMK'nun 678/2 maddesi gereğince hisse devirlerinin iptalinin olmadığı takdirde bedelsiz olarak devredilmesine rağmen tapuda satış gösterildiğini dolayısı ile muvazaalı olduğundan, bu devirlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
de ise %5 hisse devirlerinin muvazaa nedeniyle iptal edilerek, davalı ... adına tescil edilmesine ilişkin karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Turizm Tesisleri A.Ş....
a devrettiğini, müvekkili ve davalılar arasında devir için protokoller imzalandığını, %95 paya sahip diğer hissedarın da bu protokollere göre hisselerini devrettiğini, protokollere göre hisse devir bedellerinin şirket hisse devirlerinin...tarafından onaylanması halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ...tarafından hisse devirlerinin onaylanmasından sonra devir protokollerinde belirlenen ödeme takvimine göre ödenmesi gereken bedellerin davalı tarafça ödenmediğini, bu nedenle davalılar aleyhine icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile davalılar aleyhine %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, hisse devirlerinin bedelinin ödendiğini, bu hususun devir sözleşmesinden de anlaşılabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Böyle bir sonucu davacı taraf da beklememekte olduğunu, çünkü bölünerek çoğalan ve Aydın ATM'de devam eden 2022/475 E. sayılı genel muvazaa davasında davacının genel muvazaa iddiası olmadığını, o davada sayın Mahkeme TBK 19.hükümlerine göre inceleme yapacaktır ancak davacı tarafın TBK 19.maddeye dayanma sebebi muris muvazaası olduğunu, davacı taraf muris muvazaası iddiası dışında TBK 19.madde kapsamında incelenmesi gereken başkaca tek bir iddia ileri sürmediğini, gerçekten de davacı taraf, müteveffa annenin kendisine borcu olduğunu ve bu borçtan kurtulmak amacıyla hisseleri oğluna devrettiğini ya da benzeri bir alacak verecek iddiasını ileri sürmemekte olduğunu, bu durumda, Aydın ATM'de debvam eden 2022/475 E. sayılı davada Mahkeme'nin muris muvazaası araştırmasına girmeden TBK 19.madde incelemesi yapması mümkün görünmemekte olduğunu, çünkü, aldatma kastı muvazaanın zorunlu unsurlarındandır. (Atamulu, 43; Eren, 368.)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davalarda davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/49 Esas, Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/832 Esas sayılı davaları muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/718 Esas (bozmadan sonra 2018/376 Esas) sayılı davası TBK 19. maddesine dayalı araç satışı ve hat devir işleminin iptali istemine ilişkindir....
İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusunun davacı şirket alacağının tahsili amacına yönelik olması gözetildiğinde, davanın muvazaa (TBK m.19) hukuki olgusuna dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2'nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz düzenlenmiş ise de ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu oluşturmayan malvarlığı hakkında verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin Bursa 8....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kooperatif hisse devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespit ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; 1163 sayılı yasanın 99. maddesi gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 1163 sayılı yasadan kaynaklanmadığı, TBK.nin 19. maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1163 Sayılı Kooperatif Yasasının 99. maddesinde, bu yasadan doğan uyuşmazlıkların ticari dava olduğu olduğu hususu düzenlenmiştir....
Sayılı ilamında belirtildiği gibi şirket hisse devirlerinin iptalinin istenildiği, izah olunan nedenlerle murisin davalı şirkette bulunan hisselerinin devirlerinin iptaline ve terekeye iadesine, bu durumun mümkün olmaması halinde tenkisine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, hisse devrinin iptaline ve tenkisine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; davalı ... ... hisselerinin muris ...'nun sahibi ve yetkilisi olduğu 19.04.1976 tarihinde ... ünvanı ile kurulduğu, sonrasında 14.02.1978 tarihinde İstanbul'a naklettiği ve ünvan değişikliği ile ... kurucu ortağı ve %40 hissesine sahip olduğu, muris muvazaası nedeniyle müşterek muris ...'...