"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa nedeniyle açılan araç satış işleminin iptali isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, muvazaa nedeniyle araç satış sözleşmesinin iptali davasıdır. ... A.Ş. Tarafından ... plakalı araç davalı...'e Bakırköy ... Noterliğinin 20/11/2015 tarihli işlemi ile satılmıştır. Bundan sonra 04/03/2016 tarihinde İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından ... A.Ş.'ye CMK'nın 133/1. Maddesi uyarınca kayyım atanmıştır. Aracın satışının iptali davası da 13/05/2016 tarihinde kayyım tarafından açılmıştır. Ancak yargılama devam ederken yürürlüğe giren 670 sayılı KHK uyarınca ... A.Ş. kapatılmış ve 24/08/2016 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmiştir. 670 sayılı KHK ile, kapatılan gazetelerin her türlü alacak ve haklarıyla ilgili dava açmaya ve diğer her türlü işlemi yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğu düzenlenmiştir. ... A.Ş....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, "davacı taraf, muvazaa nedeniyle araç satışının iptalini talep etmiş ise de, davacı şirketin 670 sayılı KHK'nun 5. Maddesi kapsamında ticaret sicilinde resen terkin edildiği, davacının tüzel kişiliğinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; 670 sayılı KHK uyarınca kapatılan gazetelerin her türlü alacak ve haklarıyla ilgili dava açmaya ve diğer her türlü işlemi yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen red kararının yerinde olmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE : Dava, muvazaa nedeniyle araç satış sözleşmesinin iptali davasıdır. T1 Tarafından 34 XX 547 plakalı araç davalı T3 Bakırköy 14....
Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın ayrıntılarına ve muvazaa ile ilgili açıklamalara ilamda yer verildiğinden ayrıca tekrar edilmeyecektir. Ayrıca dava konusu olayda muvazaalı işlem, taşınmaz satışına ilişkin olduğundan değerlendirme, taşınmaz satışlarında muvazaa ile sınırlı yapılmıştır. Somut olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taşınmaz satışının muvazaalı olduğu iddiasıyla TBK’nın 19. maddesine dayanılarak açılan bir davada, muvazaa iddiasının kabulü hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip tapu iptali ve tescil yerine kıyasen davalıya ait taşınmaz üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi şeklinde hüküm kurulup kurulamayacağı noktasındadır....
19. Hukuk Dairesi 2017/5080 E. , 2019/1326 K."İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacıya ... 6....
TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz. Şu halde; davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek davacının eşinden kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı ve tasarrufun iptali davası koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İddianın ileri sürülüş şekline göre birleşen dava, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescil isteğine ilişkindir. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Davacı, şahsi hakkına dayanarak ileride açabileceği mal rejiminin tasfiyesi ile hak edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açmış, muvazaalı devrin iptali ile taşınmazın diğer davalı adına tescilini talep etmiştir. Davanın yasal dayanağı genel hükümlerdir. (TBK. m. 19.; e.BK. m. 18) Aile Hukuku'ndan kaynaklanan bir talep mevcut değildir. Bu nedenle davaya bakma görevi Aile Mahkemesi'ne ait olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Dava, Aile Mahkemesinde karara bağlanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat Rabia Hilal Yıldırım tarafından, davalı ... aleyhine 18/07/2013 gününde verilen dilekçe ile 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı ticari plaka satış sözleşmesinin ve araca ait trafik kaydının iptali ile tescili, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ve araç nedeniyle elde edilen menfaatlerin tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/09/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
TBK' nun 19.) maddesi, 4721 s. TMK' nun 706. maddesi, 6098 s. TBK' nun 237. maddesi ile 2644 s. TK' nun 26. maddesidir. Yargıtay İBK'nin 01/04/1974 tarih ve 1/2 sayılı İnançları/İçtihatları Birleştirme Kararında; "Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicillinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olsun miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, görünürdeki satış sözleşmesinin 818 s. BK' nun 18. (6098 s. TBK' nun 19.) maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan 743 s....