"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanununun 19. maddesinde yer alan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.09.2013 (salı)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yapılan tasarrufun iptali davası yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde kısaca; davalı borçlu ... hakkında ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/ 11136 sayılı dosyası ile takip başlaştıklarını, borçlunun borcunu ödemediğini, borçlunun adına kayıtlı gayrımenkullerini muvazaalı olarak alacaklıları zarara uğratmak amacı ile diğer davalı 3. şahıslara devrettiğini, muvazaa sebebi ile dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davalı borçlu ... adına tesciline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Mahkemece davacının davasını terditli olarak açtığı ve davasını İİK'nun 277 vd ile BK'nun 18.maddesine dayandırdığı, BK'nun 18.maddesi uyarınca aciz vesikasına gerek olmadan taşınmazların satışının istenebileceği, kaldı ki borçlu hakkında başka takiplerinde olduğu, taşınmazların raiçlerinin çok altında 3.kişiye satıldığı, borçlunun üzerinde daha önceden hacizler bulunan dava konusu taşınmazları, üzerindeki hacizlerin kaldırılmadan hemen sonra davalı 3.kişiye satmasının muvazaaya dayandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı 3.kişi A.. Y.. adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı borçlu M.. E.. adına tapuya kayıt ve tesciline, İİK'nun 283.maddesi uyarınca davacıya dava konusu taşınmazlar hakkında haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi A.. Y.. vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Noterliğinin 15.02.2011 tarih ve 02618 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin olarak bu sözleşmenin muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti ile tapu sicilindeki şerhin terkinine, muvazaa yönündeki taleplerinin kabul edilmemesi halinde mal kaçırmaya yönelik yapılmış tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davaya cevap vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır....
Davalı ..., tasarrufun iptali davasının koşullarının oluşmadığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., satışda muvazaa olmadığını, eşler arasında yapılan devrin hayatın olağan akışına uygun olduğunu belirtmiştir. Davalı ..., dava konusu aracı ihtiyacı olduğu için aldığını ve halen kendisinin kullandığını belirtmiştir. Mahkemece, davalıların borçlunun eşi ve kardeşi olduğundan, borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olmaları nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.01.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasta iade terditli tenkis istenmesi ve birleştirilen dosya davacıları vekili tarafından birleştirilen dosya davalıları aleyhine 27.10.2011 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescil, terditli tasarrufun iptali, terditli tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasta iade olmazsa tenkis, birleştirilen dava, muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescil olmazsa tasarrufun iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 26/07/2001 tarihinde ölen tarafların ortak murisi ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme her ne kadar dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiş ise de davanın İİK 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanması talepli TBK m.19 muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan tasarrufun iptali davalarında zamanaşımı/hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağını, Yerel Mahkemenin davayı muvazaa iddiası ile TBK m.19'a dayanarak açmalarını göz ardı ederek karar verdiğini, bu nedenle Yerel Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü süre bulunmadığından istinaf taleplerinin kabulü ile yerleşik içtihatlara aykırı Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın TBK 19'a ilişkin tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip karara bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir...
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. 10. Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Yargıtay 17....
İİK'nun 277 ve diğer maddeleri uyarınca açılmış bir tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için; a) icra takbinini varlığı, b) tasarrufun borçtan sonra yapılmış olması, c) borçlu hakkında yapılan icra takibinin semeresiz kaldığının belgelenmesi gereklidir. eBK'nun 18. maddesi (TBK.m.19) uyarınca, muvazaa iddiası ancak hukuki işlemin tarafları için söz konusu olacağı gibi; muvazaa iddiasının da yazılı delille ispatlanması gerekir. Somut davada, davacının davalı eşine karşı açmış olduğu bir icra takibi mevcut değildir. Bu sebeple borçlu hakkındaki takibin semeresiz kalması da söz konusu olamaz. O halde, somut davada İİK'nun 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açma koşulları yoktur. Diğer yandan davaya eBK 18. madde genel muvazaa davası kimliği de verilemez. Olayda taraf muvazaasının koşulları da mevcut değildir. Benzer durum için daha önce Yargıtay 4....
iptal istemine ilişkin olduğu, davacının İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin bir dava açmadığı gözetilerek mahkemece davacının muvazaa nedeniyle iptal talebi ile bağlı kalınarak gerekçe ve hüküm oluşturulması gerekirken talepten fazlaya olacak şekilde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali yönüyle de değerlendirme yapılması dahi isabetsiz olup 6100 Sayılı H.M.K'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....