Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik birliği içinde satın alınan ve muvazaa yolu ile 3. kişiye satılan taşınmazın satışının iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanmakta olup, aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 5. Aile Mahkemesince ise; davanın muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu ve aile hukuku ile ilgili olmadığını belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının davalı ile birlikte evlilik birliği içinde edindiği uyuşmazlık konusu taşınmazı mal kaçırmak kastıyla muvazaa yoluyla 3. kişiye devrettiği iddiasıyla İİK'nın 283. maddesi gereği tasarrufun iptalini talep ettiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün ..........esas sayılı dosyasındaki temlikin muvazaa sebebi ile iptali ile Bursa 10. İcra Müdürlüğünün......... esas sayılı dosyadaki alacak tutarı olan 120.000,00 TL'nin bütün feri ile birlikte borçlulardan tahsilini talep etmiştir. Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesince 18/02/2020 tarihli ..... Esas,..........Karar sayılı karar ile, TTK'nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesince, İİK'nın 277. ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali istemine ilişkin dava nedeniyle görevli mahkemenin genel görevli mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiştir....
Mahkemece, davacıların davanın devamı sırasında taleplerinin öncelikle tasarrufun iptali yerinde görülmediği takdirde muvazaa hükümlerine dayandırdıklarını belirterek terditli talepte bulunmuşlar ise de dava dilekçelerinde böyle bir taleplerinin olmadığı sonradan bir ıslahta yapılmadığından talepleri yerinde görülmediği davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açıldığı, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığından bahisle davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın noterde yapılan sözleşme ile borç, takip ve ödeme emri tebliği tarihlerinden önce üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği tasarrufun iptali istemine ilişkin iddiaların soyut olduğu ve kanıtlanamadığı“ gerekçesi ile istihkak davasının kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (karşı davacı) alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” ve davalı alacaklının karşı dava olarak İİK’nun 97/17. maddesi uyarınca açtığı “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir. Karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davalarında alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4’nün başlangıçta peşin olarak alınması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1 esas sayılı tapu iptali ve tescili davasını bu kadın aleyhine açtığını, dava açtıktan sonra kadının bu gayrimenkulü muvazaalı olarak yeğeni davalı Murat Yığci'ye devrettiğini, yapılan bu devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Dosyanın ilk tevzi edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle dosyayı dairemize göndermiştir. Oysa davacı ve davalı arasında bir ödünç sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar da böyle bir iddiada bulunmamaktadır. Davacının talebi muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasıdır. 8. Hukuk Dairesinin iş bölümünün 3.bendi " TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklinde olup genel muvazaa nedeniyle açılan davalar sonucu verilen kararların istinaf incelemesi görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. 9. ve 40....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/159 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 vd.) KARAR : Torbalı 2....
Mahkemece, davanın İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığı, ancak davacının yargılama sırasında davasını BK.nın 18. maddesine dayandırdığı, bu nedenle özel düzenleme bulunan durumda muvazaa nedenine dayanamayacağı, ayrıca aciz belgesinin de ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, davacı vekilinin son celsede davasını BK.nın 18. maddesine dayandırmasının doğru olmadığı gibi davacı tarafından aciz vesikası da ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde borçlu davalı ... tarafından yapılan muvazaalı temliklerin iptali ile icra dosyasının eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak kendisine ait aracı diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiş, yargılama sırasında aracın ... tarafından satıldığının anlaşılması nedeni ile dava bedele dönüştürülmüştür. Davalılar, satış işleminde muvazaa bulunmadığını, daha önce tanışmadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir....
(Küpeli), muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., gayrimenkul satışında muvazaa olmadığını, tasarrufun iptali davanın dayanağını oluşturan ödemeye çağrı mektubu ile ödeme emrinin iptali için idari yargıda dava açtığını, her iki işlemin de iptal edildiğini iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer ../... olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık mahkeme tarafından Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemi olarak vasıflandırılmış ve bu yönde hüküm kurulmuş bulunmakla, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.12.2013 (Pzt.)...