Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 12- 13 nolu bağımsız bölüm de kayıtlı taşınmazdaki davalı Salih Alan 'a yapılan 13/09/2018 tarihli satışların muvazaa sebebi ile iptaline, olmazsa İİK 277 ve devam eden maddelerine göre tasarrufun iptaline ve tapu kaydının tashihine gerek olmaksızın tarafımıza haciz ve satış yetkisi verilmesini istemi, tapunun Aydın ili Söke ilçesi Çeltikçi Mah. 264 ada 2 parsel 4. Blok zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm de kayıtlı taşınmazın davalı Salih Alan'a Davut Bulut mirasçıları tarafından yapılan 08/10/2018 tarihli 3/4 hissenin ve 18/10/2018 tarihli 1/4 hisseye ilişkin satışların muvazaa sebebi ile iptaline olmazsa İ.İ.K. 277 ve devam eden maddelerine göre tasarrufun iptaline ve tapu kaydının tashihine gerek olmaksızın tarafına haciz ve satış yetkisi verilmesinin istemine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Somut olayda; ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında da belirtildiği üzere asıl dava 22/11/2019 tarihli ibranamenin aldatma sebebiyle iptali ve davalı T1 adına kayıtlı Altuntabak mahallesi 407 ada 471 parselde bulunan 1. zemin kat 20 nolu bağımsız bölümde davalılar arasındaki tasarrufun (satış/devir işleminin) TBK m.19 muvazaa nedeniyle iptali ile Sivas İcra Dairesinin 2020/10886 esas sayılı dosyasında taşınmaz hakkında cebri satış yetkisi verilmesine ilişkin, birleşen dava ise 22/11/2019 tarihli ibraname nedeniyle davacı Tokgözler İnşaat Şirketinin Sivas İcra Dairesinin 2020/10886 esas sayılı dosyasında 10.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla iş bu dosyayı inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 1....

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili,davalı borçlu ... 'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla İşçimen...Tic.AŞ'deki hisselerini 27.4.2009 tarihinde davalılar..., ... ve ...'in murisi aynı zamanda davalı ...'in babası ... ...'e devrettiğini,......'in 30.11.2011 tarihinde vefat ettiğini belirterek davalılar arasındaki hisse devrine ilişkin tasarrufun iptali ile hisselerin haciz ve satışı konusunda yetki verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın hukuki sebebinin açıklanması gerektiğini, tasarrufun iptali olarak açılmış ise aciz belgesi sunulmadığı gibi borçlunun aciz halinde olmadığını, muvazaa hukuki sebebine dayalı ise muvazaa olmadığı konusunda kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

    İcra Müdürlüğü'nün 2019/11909 E. sayılı dosyaları ile davalı borçlu T5 aleyhine icra takipleri başlattığını, bu icra dosyalarında toplam alacak tutarlarının takip çıktısının 208.778,75 TL olduğunu, davalıların bilerek ve isteyerek birlikte hareket ettiklerini, Davalı T3'ın, borçlu davalı T5'un ekonomik durumunu gayet iyi bildiğini,İİK m.277 vd maddelerinde yer alan tasarrufun iptali talebi ile mahkemeye müracaat zorunluluğu doğduğunu, İş bu davadaki iddialarının Borçlar Kanunu md. 19 da düzenlenen muvazaa iddiasına dayandığını, muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasında normal tasarrufun iptali davasından farklı olarak zarar gören tüm ilgililere dava hakkı tanındığını, yasa hükmü ve bu yönde yerleşmiş Yargıtay İçtihatları uyarınca da; “açılan bir dava sonucu hak kazanacağı alacaklarını alabilmeye yönelik muvazaa nedeniyle iptal davası açılabileceğini, bu davayı açmakta hukuki yarar bulunduğu ve davacı sıfatının bulunduğu” hüküm altına alındığını, davalılar muvazaa ile hareket ettiklerinden...

    Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/440 esas sayılı dosyasına konu kararın haksız ve hukuka aykırı oluşu hem de her davanın ayrı ayrı değerlendirilerek karara bağlanması gerektiğinden, mahkemenin davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, özellikle tasarrufun iptali davasında BK'un 19.maddesindeki muvazaa unsurunun bulunup bulunmadığının resen incelenmesi, olaya uygunluğunun denetlenmesi yerleşik yargı kararlarının bir uygulaması olup, gelinen aşamada tasarruf işleminin BK.nun 19. maddesi uyarınca yerindeliği incelenip tartışılıp karar verilmesi gerekirken bu husus incelenmeden karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri ile BK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    nin boşanma davası devam ederken bütün malvarlığını devrettiği, istihkak ve tasarrufun iptali davalarının devam ettiği gözönüne alındığında davacının davasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir. Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ....’in aleyhine açılan davadaki alacağın tahsilini engellemek amacıyla dava konusu taşınmazını diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK 19. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Yapılan tensip ile birlikte davanın yazılı usule göre yürütüleceği de belirtilmiştir....

        Maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline kendilerine cebri icra yetkisi verilmesine yönelik karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine yönelik karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun İptali, olmazsa TBK.nın 19.maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili tarafından terditli olarak dava açılmıştır. Davacının asıl talebi İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali talebidir. Öncelikle bu talebin değerlendirilmesi bu talebin yerinde görülmemesi halinde terditli talep olan TBK.nın 19.maddesine göre açılan talebin değerlendirilmesi gerekmektedir. Asıl talep olan İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ile ilgili olarak değerlendirme yapma görev ve yetkisi dairemize ait değildir....

        Dava dilekçesinde davacı vekili tarafından bir kısım taşınmazlarla ilgili olarak TBK.nın 19. maddesi uyarınca tasarrufun iptali talebinde bulunulmuş ise de bu taşınmazlarla ilgili olarak tefrik kararının verildiği, istinafa taşınan kararın konusunu tapu kaydında bağış yoluyla davalıya devredilen A4 Blok, 17 nolu bağımsız bölümün oluşturduğu görülmektedir. 6098 sayılı TBK 19. maddesinde; “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz.” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

        UYAP Entegrasyonu