"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2013 NUMARASI : 2012/289-2013/405 Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, iddiaların ispatlamadığı gerekçesi ile davaların reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda, davacı tacir ise de davalı ... ile arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalı ... ve davalı borçlu ... arasındaki ilişkide düzenlenen senedin muvazaalı olup olmadığından kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan muvazaa nedenine dayalı iptal davaları için görevli mahkeme (alacağın miktarına bakılmaksızın ) HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece, davanın niteliğinde hataya düşülmüş ise de, genel mahkeme olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu sonucuna varılması doğru olmuştur. Öte yandan, HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan genel muvazaaya dayalı iptal davasının Ticaret Mahkemesi'nin görevi kapsamı dışında kaldığı, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’ın 95 parsel sayılı taşınmazlardaki payını oğlu ...’a, ...’ın da davalı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, anılan temlikler nedeniyle davacılardan... tarafından Ünye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/342 Esas sayılı dosyası ile muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal tescil davası açıldığını, ...’ın davalının miras payını vereceğini belirtmesi üzerine davadan feragat ettiğini, fakat davalının miras payını devretmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir....
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasının ve taraflar arasındaki devirlerin alacaklıdan mal kaçırma saiki ile yapıldığı ispatlanamadığından ve davacı tarafın dayandığı yemin delilinin davalılar ... ve ... tarafından yerine getirildiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, BK'nun 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı genel hükümlere göre açılmış iptal davası niteliğinde bulunan davada aciz vesikası sunma şartı aranmamasına, özellikle davacının davalı borçlu ...'tan olan alacağının 16.04.2009 düzenleme tarihli bonoya dayanmasına, dava konusu taşınmazın ise 1988 yılında davalı borçlu ...'a intikal ettiği ve 1989 yılında davalılardan ...'...
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.03.2007 gün ve 5-33 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davasına ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil- ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil - ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...'in 115, 97, 9, 116 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı çocukları, torunu ile kendinden önce ölen oğlu ... 'e satış suretiyle temlik ettiğini, davalılara karşı açtığı ......
Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, olmadığı takdirde TBK'nun 19.madde hükmü kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....
C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın, TBK'nun 19. maddesi hükümlerinde düzenlenen muvazaa hukuki nedenine dayalı iptal ve tescil davası olduğunu, ancak ilk derece mahkemesince yanlış hukuki niteleme yapılarak tasarrufun iptali davası olarak ele alındığını, ilk derece mahkemesi kararının dayandığı gerekçelerin yerinde olmadığını, davanın doğrudan taşınmazın aynına ilişkin olması ve mülkiyetin devri halinde hem davacının hem de üçüncü kişilerin zarar görebileceğinin açık olduğundan ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davanın niteliğinin tasarrufun iptali olarak kabul edilmesi halinde de İİK'nun 281/2. maddesi hükümlerince ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemi istemine ilişkindir....
Dava TBK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1-HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....