Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, alacağın gerçek olmadığı yönündeki iddiaları kabul etmediğini, müvekkilinin hacizden sonra satışa esas olmak üzere işlemler yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça davalının alacağının muvazaalı olduğunun ispat edilememesi ve sıraya ilişkin itirazların İcra Mahkemesince incelenebileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun birbirini doğrulayan yazılı deliller ile kanıtlamalıdır....

    Kasabası ... parseldeki 1/3 hissesini miras payına mahsuben ve ölümünde terekeye iade edilmek üzere bağışladığını, mirasta iade (denkleştirme) hükümlerine göre davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkillerinin adına payları oranında tesciline, tescilin olmaması halinde şimdilik 10.000,00TL'nin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile tahsiline, olmadığı takdirde tenkis sebebiyle bahsedilen hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkileri adına payları oranında tesciline, tescilin olmaması halinde şimdilik 10.000,00TL'nin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır....

        Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Davacı mevcut davayı İstanbul 25....

        Davacı, davaya konu paya yönelik olarak açtığı davada yasal önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile kendi adına tescilini istemiş, aynı zamanda bedelde muvazaa iddiasında da bulunarak önalıma konu payın gerçek değerinin 15.000 TL olmasına rağmen, davalının, önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla tapudaki satış değerini 50.000 TL olarak gösterdiğini savunmuş ve önalım hakkının 15.000 TL üzerinden tanınmasını istemiştir. Mahkemece; davacının bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen bedel üzerinden önalım davası kabul edilerek davalı adına olan payın iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir....

          Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Ayrıca; bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerekir (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2017/5713 E. ve 2019/11080 K. sayılı kararı). Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava dışı borçlulara ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde birinci ve ikinci sıraya alınan davalıların alacaklarının muvazaaya dayandığı, üçüncü sıradaki alacaklının ise haczinin davacı haczinden sonraki tarihi taşıdığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı ... vekili davacı ile kendi borçlularının farklı kişiler olduğunu, alacağın karz ilişkisinden doğduğunu, davacının geç davranarak sonraki sıraya girdiğini, dosya içeriğinden alacağın gerçek olduğunun anlaşıldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı cevabında alacağının bonoya dayalı olduğunu ve mirasçıların takibe itiraz etmediklerini, ihalenin de itiraza uğramadığını; borçluya ölümünden önce borç verdiğini, her iki yanın tacir olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı cevabında alacağının bonoya dayalı olduğunu ve mirasçıların takibe itiraz etmediklerini, ihalenin de itiraza uğramadığını; borçluya ölümünden önce borç verdiğini, her iki yanın tacir olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                MADDESİ UYARINCA MUVAZAA HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI İPTAL İSTEMİ KARAR : İzmir 5....

                UYAP Entegrasyonu