WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkı, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması nedeniyle düştüğü veya zamanaşımına uğradığı hâllerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu nedenle mal varlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hâmile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hâmilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır....

    "Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda ise; davalı alacaklı, takip borçlusu şirketin adresine haciz için gitmiş, bir kısım malları haczetmiş; davacı haciz mahalline gelerek kendisinin şirket yetkilisi olduğunu beyanla haciz tutanağını imza etmiştir....

    İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının belirlenmesi gerekir. Somut olayda dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile davaya konu taşınmazın davanın açıldığı tarih itibariyle davacının tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla bu aşamada sebepsiz zenginleşme henüz oluşmamıştır. Bu durumda, mahkemece; sebepsiz zenginleşme olgusu henüz gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermek gerekirken, husumet nedeniyle davanın reddi doğru değilse de; netice itibariyle doğru red kararı nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmayarak dairemizce kararın onanması cihetine gidilmiştir. Bu nedenle, düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440.nci maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 219.00-TL.para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifa ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana ve enflasyon oranlarına bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve az olduğu da bir gerçektir. Bu bakımdan iade kararı verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince iade edilmesi suretiyle haksız değer kaymalarının önlenmesi amaç edilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2022 NUMARASI : 2019/42 ESAS - 2022/371 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan Ayşe Yıldız'ın 12.03.2019 tarihinde vefat ettiğini, geriye müvekkilleri ile davalının kaldığını, murisin ölümünden kısa bir süre önce 09.04.2018 tarihinde 0625 yevmiye nolu ölünceye kadar bakma akdi ile adına kayıtlı bulunan 299 parsel ve 141 parsel sayılı taşınmazları davalıya devrettiğini işlem tarihinde murisin ehliyetsiz olduğunu bu sebeple tapu kaydının iptali ile terekeye iade gerektiğini, davaya konu taşınmazlar dışında murisin başkaca taşınmazı bulunmadığını murisin mal kaçırmak amacıyla bu işlemi yaptığını belirterek ehliyetsizlik nedeniyle davalarının kabulü halinde tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların terekeye iadesine muris muvazaası nedeniyle taleplerinin kabulü halinde müvekkillerinin miras payları oranında...

      Hukuk Dairesinin 2015/17979 Esas, 2016/7416 Karar ve 22.09.2016 tarihli kararında, mirasbırakanın ölümü nedeniyle davacılara ödenen ikramiyenin, hak sahiplerinin sıfatından doğan haklardan olduğu ve terekeye dahil olmadığı, emekli ikramiyesini almanın terekenin sahiplenilmesi anlamına gelemeyeceği belirtilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2019/2083 Esas, 2020/6248 Karar ve 15.10.2020 tarihli kararında, emekli ikramiyesinin tamamının dul ve yetim aylığına hak kazanan kişilere ödeneceği Sosyal Güvenlik Yasası’nda hüküm altına alındığından, terekeye dahil edilmeyip hak sahiplerine ait olacağı belirtilmiştir. Emekli Sandığınca yapılan toptan ödeme, mirasçılara ait olduğu için terekeye eklenmez, Kanun gereği mirasçılara verilen bir para olduğu için tenkis davasına konu teşkil etmez. (... İlmi Açıklama ve Kazai İçtihatlarla Mirasta Tenkis, İade, İstihkak, Seçkin Yayınevi, Ankara, 1995, sayfa 204; Yargıtay 2....

        39'a göre irade sakatlığının bildirilmesi için herhangi bir şekil şartı öngörülmediğini, müteveffanın ödeme emrini almasından 3 gün sonra hile ve ikrahın tarafı olan eşine karşı hile ve ikrah durumlarını dile getirerek boşanma davası açmasının ve bu hususta savcılığa başvurmasının henüz hak düşürücü süre dolmadan müteveffanın adli makamlara gerekli irade açıklaması yaptığının kabulünü gerektirdiğini, 3- Davaya konu olaylar incelendiğinde hile, ikrah ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin birbiri ile yarıştığını, müteveffanın açtığı boşanma davasından da anlaşılacağı üzere hile ve özellikle ikrahı müteveffanın eşi Leman Tutar'ın gerçekleştirdiğini, müteveffadan sadır olan ve müteveffaya zorla imzalattırdığı senetleri duygusal ve fiziksel anlamda gönül ilişkisi kurduğu 3. kişilere verdiğini, bu sebeple davalı açısından sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanma kabiliyeti olduğunu ve TBK 82. maddesindeki; "zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer...

        Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Nitekim aynı mahiyette olan Yargıtay 10 HD nin 10.Hukuk Dairesi esas 2017/3376 esas 2017/5524 karar, 2019/1922 esas 2020/4310 karar, 13. Hukuk Dairesi'nin 2009/6943 esas2009/13740 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; "........ davanın özü itibariyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir....

        un vefatı öncesi ödemiş olduğu kredi taksitleri tutarı olan 3.693,00-TL’nin, sebepsiz zenginleşme kapsamında işletilen temerrüt faizi ile birlikte 3.991,62-TL olan tutarının, ödeme yükümlülüğü ve sorumluluğunda olan Vakıf Emeklilik Genel Müdürlüğü A.Ş. tarafından murisin yasal mirasçılarına ödenmesi gerektiğini mütalaa ettiği görülmüştür....

          Davada, davalıya hatalı olarak fazladan ödenen teşvik piriminin geri tahsili istenilmiş; mahkemece, yargısal inançlar gereği, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi gibi durumlarda geri iade için süre aranmayacak, diğer durumlarda ise süre 60 gün ile sınırlı olup, olayda bu sürenin de geçtiği, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda istemin dile getirilebileceği 1 yıllık sürenin de bittiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacı idarenin davalı memura hatalı olarak fazla teşvik pirimi ödendiği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeye ilişkin alacak istemidir. Her ne kadar davalı zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, zamanaşımının başlaması için zararı ve faili öğrenme tarihinin bilinmesinin yanısıra alacaklı kamu idaresi olduğunda, dava açma hususunda emir vermeye yetkili merciin ıttıla tarihinin araştırılması ve buna göre zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tespiti gerekir....

            UYAP Entegrasyonu