Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı dışında başkaca mirasçıların bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Her ne kadar dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına payları oranında tescili istenmiş ise de; 11/12/2014 tarihli duruşmada davacı miras payı oranında tescili istemekle isteğini payına hasretmiştir....

    Dava; harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Bu nedenle de, dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle BK. 125. maddesi (6098 sayılı BK.'...

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2013/5115 Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 3.610,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu alacağa 13.06.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı itirazın iptali davasına ilişkindir. 1-Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 02.02.1991 gün 1990/1 E.-1991/1 K. sayılı YİBK'da vurgulandığı gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....

        İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmiş olması nedeni ile sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceğini, Y.4HD 2015/16289, 2016/3744 K sayılı ilamında "davacının sebepsiz zenginleşme kuralına göre dosya borçlusundan geri isteme hakkı bulunduğu ve dosya alacaklısının sebepsiz zenginleşen olmadığını" açıklandığını, istirdat isteminin takip borçlusu tarafından yöneltilebileceğini, sebepsiz zenginleşmeye göre talepte bulunulabilmesi için davalının takip alacaklısı değil takip borçlusu olması gerektiğini, -Dava dilekçesine göre konunun sebepsiz zenginleşemeye dayalı olduğunu ve davanın husumetten reddi gerektiğini, -Yerel mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğunu, İİK gereğince 3.kişinin adresinde haciz uygulaması yapılabileceğini, istihkak iddiası yönünden İİK 79, 97 md gereğince icra dairesi ve mahkemesince değerlendirme yapılabildiğini, İstanbul Anadolu 16.İcra HM 2017/463, 2017/657 K sayılı...

          Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusu davalının bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Davada ise bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalı arsa sahibi tarafından 3.kişiye satıldığı tarihte satış bedelinde oluşturduğu katkı değer fazlalığı kadar olduğunun kabulü gerekir....

            Mahkemece, dosyadaki Adli Tıp Kurumu raporuna göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu, muris tarafından yapılan işlemin saklı payları zedeleme kastıyla yapılmadığı, murisin davalı hesabına virman yaptığı 2.200.000,00 TL'den davacının miras hissesine düşen miktarın davalı tarafından davacıya ödendiği, murisin henüz tasarruf edilmeyen taşınmazlarının bulunduğu, cenaze ve defin giderleriyle murise ait taşınmazların vergi borçları da davalı tarafından karşılandığından tenkise tabi bir tasarrufun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasta denkleştirme olmazsa tenkis nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mirasçılar murisin malvarlığı içerisinde bulunan hak ve malları hakkı olmadan elinde bulunduran kişilere karşı bunları geri alabilmek amacıyla dava açabilirler....

              İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa kendiliğinden tenkis davasına dönüşmez. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır....

              Bu bakımından iadeye karar verilirken satış bedeli olarak verilen paranın 2011/10723-2012/11128 alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve o şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iadesi dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iade direnmelerine neden olacaktır. Ancak burada denkleştirme yapılırken bir hususa daha dikkat edilmelidir. İade alacaklısının geçersiz sözleşmenin ifa edilemeyeceğini öğrendiği tarihinde iade kapsamını tesbitte önemli olduğu unutulmamalıdır. Zira geçersiz sözleşmenin artık ifa edilmeyeceğini bile bile haksız zenginleşmenin iadesini istemeyen alacaklı zararının artmasına kendisi sebep olacağından bu artan zararını iade borçlusundan istememelidir....

                Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 818 sayılı Borçlar Yasasının 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilecek olup, somut uyuşmazlıkta iadeyle yükümlü olunan tutarın faiz başlangıcının belirlenmesinde genel hüküm niteliğinde bulunan anılan maddelerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme sorumluluğunda giderim için sebepsiz zenginleşenin ayrıca temerrüdü gerekmez. Faiz, sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren başlar....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, zamanaşımı süresinde yasal takibe geçilmeyen dava konusu çeklerden kaynaklı alacağın, çek keşidecisinden tahsili istemine ilişkindir. Hamile, alacağını elde edilebilmesi için tanınan imkanlardan biri TTK m. 818/I-m’nin atfıyla çekler hakkında da uygulama alanı bulan ... Kanunu’nun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davasıdır. Bu dava, sıkı şekil şartlarına bağlanmış kambiyo hukukuna özgü bir davadır. Çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, müracaat borçlularına başvurma hakkını kaybeden hamil, hakkı olan alacağını tahsil edemediğinden mal varlığında bir azalma olmakla birlikte, keşidecinin mal varlığında ise bir artış bir nevi hamilin zararına gerçekleşen bir zenginleşme meydana gelmektedir. Bu davanın ... Kanunu’nun 72 vd. maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşme davasından tamamen farklı, kambiyo hukukuna dayalı özel bir dava olduğu tartışmasız olarak kabul edilmektedir.......

                    UYAP Entegrasyonu