DAVA KONUSU: Açılan dava, davalı şirket tarafından keşide edilen ve ciro edilerek davacıya verilen 29/12/2015 tarihli ve 17.500,00-TL bedelli çekin tahsili amacıyla davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine İzmir ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin çekin zamanaşımına uğramış olduğu gerekçesiyle İzmir ... İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine davalı şirketin sebepsiz zenginleştiği iddiası ile çek bedeli olan 17.500,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....
Maddesindeki hükümlerden başlayan sebepsiz zenginleşme davası olarak görülecek ise borçlunun kendisini borçlu zannederek ve hataen ödeme yapması gerektiğini, davacı borçlu olmadığını bilerek haciz baskısı ve tehdidi altında kalarak ödeme yaptığını, davanın reddini, vekalet ücretinin ve yargılama giderinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; takip dosyasına haciz/muhafaza baskısı altında ödendiği beyan edilen miktarın takip alacaklısı davalı bankadan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. ... İcra Dairesinin 2016/... esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 77 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Somut olayda; davacılar tarafından babalarına vasi atanması için 15/09/2015 tarihinde , İzmir 11....
Dava; davalı alacaklının, borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davacıya ihtirazı kayıtla ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı, alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibinden dolayı davacının menfi tespit istemine ilişkindir. TBK'nın 77-82. maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli temel özelliği ise, "şahsilik" prensibidir....
Dava; davalı alacaklının, borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davacıya ihtirazı kayıtla ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı, alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibinden dolayı davacının menfi tespit istemine ilişkindir. TBK'nın 77-82. maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli temel özelliği ise, "şahsilik" prensibidir....
İade, terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın Denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....
İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.(BK.m.101/1, TBK.m.117/1) Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Somut olayda, davacı taraf dava tarihinden evvel, davalı tarafı temerrüde düşürecek bir ihtar ya da dava yolu ile iade talebinde bulunmamıştır. Buna göre temerrüt olgusu dava tarihinden önce gerçekleşmemiş olup, faize dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Taraflar arasında akdedilen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi kanununun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Hukuken geçersiz olan sözleşmeden doğan bu uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre çözülecektir. Bu sebeple taraflar, geçersiz sözleşme gereğince karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan ...’nın vesayet altında olduğu dönemde 02.02.1960 tarih, 7 nolu tapu ile maliki olduğu taşınmazı satış suretiyle oğlu davalı ...’e temlik ettiğini, satış bedelinin düşük olduğunu, taşınmazın kadastro tespiti ile 700 ada 21 ve 42 parseller olarak tescilinden sonra imar ile 1484 ada 1 ve 2 parseller olarak tescil edildiğini, satış ihtiyacının bulunmadığını, mal kaçırmanın amaçlandığını, davalı ...’in yerleri akrabası diğer davalıya muvazaalı devrettiğini ileri sürerek ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adlarına tesciline, olmadığı taktirde sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda 40.000,00.-TL.nin davalı ...’den tahsiline, bu da olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....
Dava; sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Somut olayda; muris ...'ın 13/05/2014 tarihinde vefat ettiği, dosya arasında bulunan murise ait, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26/05/2014 tarihli ve 2014/516 E. - 2014/523 K. sayılı veraset ilamı ile 14/02/2015 tarihli ve 2015/117 E. - 2015/134 K. sayılı veraset ilamının birbiriyle çeliştiği, davaya konu ödemenin taraflara 26/05/2014 tarihli veraset ilamına göre yapıldığı anlaşılmaktadır....