"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.04.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ..., ... ve ... vekili, 20.02.2011 tarihinde vefat eden ... 'nın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Davacılar vekilinin, 30.04.2015 tarihinde verdiği dilekçeye istinaden murisin diğer mirasçıları ..., ..., ... ve ..., mahkemece dahili davacı olarak davaya kabul edilmiştir....
DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin15/10/2019 tarih ve 2017/41 Esas, 2019/411 Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri Sevil ve Nurullah'ın babası Nazilet'in eşi olan T1 06/05/2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin borçlu olduğundan bahisle Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2017/2607 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, murisin borcu karşılayacak mal varlığı olmadığından terekenin borca batık olduğunu, bu nedenle terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından müvekkil banka aleyhine açılan iş bu dava dosyasına dayanak gösterilen Denizli 7....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/323 Esas 2021/189 Karar sayılı ilamı ile davacı Ummuhan Çarkacı tarafından açılan davanın mahkemenin 2019/187 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.08.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 24.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, murisinin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nın 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2)....
TMK'nın 605/2. maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, 26.01.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi Üçüncü kişi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 02.12.2015'te vefat eden muris ...'ın vefatıyla geride mirasçı olarak kendilerinin kaldığını, murisin borçları bulunması nedeniyle mirası reddetmek istediklerini ileri sürerek mirasın reddinin tespitini istemişleridir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.01.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir. Davacı, 15/03/2013 tarihinde vefat eden muris ...'in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddinin tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının murisi ...'in terekesinin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın davacı yönünden hükmen reddedilmiş sayılmasına karar verilmiştir....
Mirasçının terekeyi kabul anlamına gelecek işlemler yapmış olması TMK'nun 605/1 maddesi kapsamında mirasın gerçek reddinin tespit ve tescilini talep etmesine engel değildir. Az yukarıda da izah olunduğu üzere mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tescili talebi bozucu yenilik doğuran bir beyandan ibaret olup, hasımsız olarak görülen bu davada mahkemece süre ve talep edenin mirasçılık sıfatı haricinde başkaca araştırma yapılmaz. Tabiidir ki terekenin zımnen veya açıkça kabulü anlamına gelecek işlemler yapılmış olması mirasın gerçek reddinin tespit ve tesciline ilişkin kararların iptaline sebep olabilecektir, ancak bu durum mirasın gerçek reddinin tespit ve tesciline karar verilmesine engel değildir. İzah olunan gerekçeler karşısında talep eden ve kayyımın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 25.06.2006 tarihinde vefat eden muris Ahmet Akbaş'ın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2)....