İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, temlik tarihinde mirasbırakanın ehliyetli olduğunun Adli Tıp Kurumu raporuyla saptandığı gerekçesiyle ehliyetsiz iddiası yönünden davanın reddine, muris muvazaası iddiası yönünden ise temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2018/446 ESAS, 2020/880 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Dairemizin 08.06.2021 tarih ve 2021/720 Esas, 2021/761 Karar sayılı kararı Yargıtay 1....
Davalı ..., taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, ancak satın aldığı dönemde memleketinde olduğundan taşınmazın İstanbul’da bulunan mirasbırakan adına tescil edildiğini, sonrasında murisin taşınmazı adına devrettiğini; davalılar ... ve Kıymet, öncesinde davalı kardeşleri ... aleyhine açtıkları muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası sonucunda miras paylarını aldıklarını, kendilerine husumet yöneltilmemesi gerektiği belirterek davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı ... yönünden tapu iptal-tescil isteğinin reddine, diğer davalılar ... ve ...yönünden davanın kabulü ile dava konusu 5 ve 7 nolu bağımsız bölümler bakımından iptal-tescile, dava konusu 9 nolu bağımsız bölüm yönünden ise tazminat isteğinin kabulü ile 37.500,00 TL’nin davalı ...’tan tahsiline karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2019/78 ESAS - 2021/210 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : "Davacı vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/78 Esas - 2021/210 Karar sayılı kararı ile dava dosyası incelendi....
olmadığını, kaldı ki müvekkilinin erkek kardeşi olan davalı T5'nın da bu taşınmazı alacak maddi imkanının olmadığını, daha önce aynı taşınmaz için taraf muvazaası davası açılmış olmasının, muris muvazaası davası açılmasını engellenemeyeceğini, kesin hüküm oluşturamayacağını, ancak her iki amaçla da yapılmış taraf muvazaası davaları, muris muvazaası davası için delil oluşturacağından, daha önce açılmış olan taraf muvazaası davasının iyi değerlendirilmesi gerektiğini, muris muvazaası davası miras bırakanın ölümünden sonra açılabileceği ve bu davalarda zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin mevcut olmadığı, muvazaayı öğrenen tarafın hiçbir süre kısıtlaması olmaksızın davasını ikama edeceği Yargıtay kararlan ile sabit olduğunu, Yargıtay 1 Hukuk Dairesinin 2003/1351E. 2003/3465K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın ve birleşen davanın tazminat isteği yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı ... tarafından tazminat isteğinin kabulü bakımından temyiz edilmiştir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muvazaa nedenli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, davacı tarafın dava dilekçesinde davanın ileri sürülüş ve anlatımında davaya konu taşınmazın davacının annesi Ayşe Şuvağ adına kayıtlı iken davalıya tapuda devrinin yapıldığı, dava dilekçesi içeriğinde bu satış işleminin muvazaalı olduğu, bu devir ile saklı payının da ihlal edildiği, iddiası ile annesi adına tescil, dilekçenin sonuç bölümünde de davacı kendi adına tescil istemiş olduğu, istinaf dilekçesinde de anne adına tescil talebinde bulunduğu, dolayısıyla davacının muvazaa nedenli tapu iptali ve tescil yönünden aktif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşılmıştır....
O hâlde, muris muvazaası nedenine dayalı olarak ileri sürülen tapu iptali-tescil isteği ile tazminat isteğinin eldeki dava bakımından dinlenebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, terditli isteklerden tenkis isteği hakkında gerekli araştırmanın yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Muris muvazaası nedeniyle ölünceye kadar bakma akdine dayalı olarak oluşturulan dava konusu diğer dokuz adet taşınmazın tapu kayıtlarının iptali yönünden ise istem yenilik doğurucu davalardan olmakla, bu konudaki uyuzmazlı- ğın Kadastro Kanununun 25/son maddesi gereğince genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda taşınmazın aynına yönelik muvazaa nedeniyle satışın iptali niteliğindeki istemine göre uyuşmazlığın Kadastro Mahkemesinde görülmesi, muris muvazaası nedeniyle ölünceye kadar bakma akdine dayalı olarak oluşturulan tapu kayıtlarının iptali isteği hakkında ise mahkemece daha sonra tefrik kararı verilerek genel mahkemeye gönderilmesine karar verilebileceği kabul edilebilir nitelikte görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Daday Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer yandan, davacı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yanında muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığı dava dilekçesi içeriğinden açık bir biçimde anlaşılmaktadır. Ne var ki, muris muvazaası hukuki sebebi üzerinde durulmadığı saptanmıştır. Yukarıda da değinildiği üzere terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası davasında saklı pay sahibi olsun ya da olmasın her bir mirasçının miras payına hasren dava açması mümkündür. Bu saptamadan sonra, eldeki davanın terditli bir biçimde açıldığı, bir başka ifadeyle, öncelikle davacı tarafın miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, bu isteğinin kabul edilmemesi halinde bedel istediği görülmüştür. O halde, muris muvazaası hukuki sebebi yönünden değerlendirme yapılarak davacının ilk isteği olan miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemi aşılmadan ikincil nitelikteki tazminat yönünden karar verilmesi yerinde değildir......