ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2022 NUMARASI : 2020/198 ESAS, 2022/193 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : AKSARAY 2....
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak isimlendirilen muvazaa türünün Türk Hukukunda büyük yeri ve önemi vardır. Muvazaa davalarının büyük bölümü muris muvazaasına ilişkin bulunmaktadır. Muris muvazaası da taraf muvazaası gibi pozitif hukukumuzda ayrıntılı biçimde düzenlenmemiş, sadece Borçlar Kanununun 18.maddesinde nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa olarak soyut bir şekilde hükme bağlanmıştır. Ancak bu yönde pek çok davaların bulunması, toplumun gereksinmeleri ve zorlamaları ile, muris muvazaası gerek öğretide ve gerekse uygulamada geniş boyutları ile ele alınmış, bu yönde görüş ve kurallar geliştirilmiştir. Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir....
İddianın açıklanan içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine değil, inançlı işlem (taraf muvazaası) nedenine dayalı olduğu açıktır. Bu tür bir davanın ise murise teb'an açılan dava niteliği ve terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle tüm mirasçılar tarafından ya da tüm mirasçılar adına tescil isteği ile açılabileceği, pay oranında istekte bulunulamayacağı; öte yandan, bu tür iddiaların 5.2.1947 tarih 20/6 İnançları Birleştirme Kararı doğrultusunda araştırılıp, sonuca bağlanması gerektiği kuşkusuzdur. Tüm dosya içeriği ve yukarıda değinilen olgular birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davada muris Mehmet'in davaya konu edilen temlikte diğer mirasçılarından mal kaçırma amacıyla hareket ettiği iddiasının kanıtlanabildiğini ve somut olayda 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil ile mümkün olmaz ise bedel tazmini istemine ilişkindir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise tenkis istemine ilişkin olup, temyiz istemi muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına yönelik olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/113 Esas sayılı dosyalarında muris muvazaası nedeniyle tapu iptali talep olunan devirler muris İbrahim oğlu Ömer Çetin tarafından yapılan devirler olduğu anlaşılmıştır. Bu davalarda temlik yapılan davalı Fatma'nın babası dosyamızda muris olan Zühdü Çetin'dir. Dosyamız davalısı Fatma Soğan'a muris Zühdü Çetin tarafından yapılan devir diğer dosyalarda muris muvazaasına konu edilmemiş olup, eldeki davada davaya konu edilen muris Zühdü tarafından davalı Fatma'ya yapılan devirdir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu taşınmazın muris Zühdü tarafından davalı kızı Fatma'ya 20/06/1974 tarihinde satış suretiyle devrolunduğu davacıların murisin çocukları olduğu, 438 ada 29 parsel numaralı taşınmazın imar uygulaması neticesinde 28140 ada 4 parsel numaralı taşınmaza gittiği, bu taşınmazda davalının 983041/3429568 hissesinin bulunduğu anlaşılmıştır....
nın sonradan ölmesi nedeniyle miras paylarında meydana gelen değişiklik nedeniyle ve ...'dan intikal eden pay için yeniden muris muvazaası nedeniyle dava açmakta davacının hukuksal yararı yoktur. Zira davacının annesi olan ...'nın ölümü ile miras payı kendiliğinden davacıya geçer. O halde davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın bu nedenle reddi gerekirken kesin hüküm nedeniyle reddi doğru değil ise de karar redde ilişkin olup sonuç itibarıyla doğru olması nedeniyle temyiz itirazlarının reddi ile mahkemenin gerekçesi düzeltilerek sonucu doğru olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince ......
Muris muvazaası yönünden yapılan inceleme; 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/446 Esasına kayden ehliyetsizlik, olmazsa muris muvazaası hukukî nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemli dava açtıkları, Mahkemece davanın usulden reddine dair verilen kararın henüz kesinleşmediği, davanın derdest olduğu, aynı davalı aleyhine açılan derdest davada davacılar haricinde bir başka davacının da olması ve muris muvazaası nedeni haricinde ehliyetsizlik nedenine dayanılması ve terditli tenkis isteminde bulunulmasının davaların aynı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, muris muvazaası bakımından davacının mirasbırakanı (babası)....'dan gelen miras hakkına dayalı olarak dava açılmış ise de; davaya konu taşınmazın ... ...'a davacının mirasbırakanı tarafından temlik edilmediğine ve muris muvazaası, hukuksal nedenine dayalı isteğin reddi bu gerekçe ile doğru olduğuna göre; davacı ve katılma yoluyla davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....