in eşinin müvekkilinin torunu olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescil istemiş, yargılama sırasında davacının ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiş; mirasçılar davayı ıslah ederek temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu belirterek muris muvazası hukuksal nedenine dayanmışlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, murisin ileri süremeyeceği muris muvazaası hukuksal sebebini mirasçılar olan dahili davacıların da ileri süremeyecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ HACİZ Taraflar arasında görülen davada; Talep edenler; davalılar aleyhine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras paylarına mahsuben bedel istemine ilişkin olarak açılan alacak davası sonucunda ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/32 Esas, 2015/451 sayılı kararı ile 278.857,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedildiğini, davalıların mevcut mallarını elden çıkarma ihtimallerinin bulunduğunu ileri sürerek, teminatlı veya teminatsız olarak alacaklarına karşılık borçluların menkul ve gayrimenkulleri ile 3. kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, alacaklıların ve borçluların ikametgahlarının ... ilçesinde bulunduğu, dayanak mahkeme kararının da ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesince verildiği gerekçesi ile yetkisizlik sebebi ile talebin reddine, istek halinde dosyanın ......
O halde, davacıların mirasbırakanı ... tarafından açılan davada hile hukuksal nedenine, eldeki davada ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, her iki davanın hukuki sebepleri farklı olduğuna göre, kesin hükümden söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; dayanılan hukuki sebep gözetilerek iddia ve savunma doğrultusunda işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacıların, muris muvazaası hukuksal nedenine değil anneleri ...’dan kendilerine intikal edecek miras payları için kadastro öncesi hukuksal nedenine dayalı dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulundukları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacılardan ...’un Av. ...’ı vekil tayin ettiğine ilişkin var ise vekaletname temin edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kabule göre de; borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takipte talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz miktarlarının ilama aykırı olduğunu ileri sürmüştür. İlama aykırılık nedenine dayalı itirazlar süreye tabi bulunmadığından mahkemece anılan itirazlar hakkında her hangi bir inceleme yapılmaması ve olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 12.01.2009 Tarih ve 2008/19625 esas 2009/43 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/211 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL, OLMAZSA TENKİS KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 27/09/2022 tarihli ara karara karşı bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin anne ve babası yıllar önce boşandığını, daha sonra müvekkilinin babası muris İbrahim Açar davalılardan T3 ile evlenmiş bu evlilikten diğer davalı T2 isimli çocukları olduğunu, müvekkilinin murisi (babası) İbrahim Açar, 10 Mart 2021 tarihinde son ikametgâhı olan Trabzon’da vefat ettiğini, vefatı, nüfus kayıtlarına da işlendiğini, geriye mirasçı olarak davacı müvekkili, murisin eşi T3 ve kardeşi T2'ın kaldığını, muris İbrahim Açar, sağlığında davaya konu olan Trabzon' ili Ortahisar ilçesi pelitli Yeşilköy mevkisinde kayıtlı 116 Ada 2 parsel D blok 25...
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği olup; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine. Davalılar vekilinin vekalet ücretine hasren temyiz itirazına gelince; Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin, çekişme konusu taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçıların paylarına isabet eden toplam değer olduğu kuşkusuzdur....
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2023 tarihli ek kararıyla, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğu, dava değerinin mirasçıların her birinin payına isabet eden dava tarihindeki değer olacağı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir....
Bilindiği üzere; muris muvazaasına dayalı davalarda sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaşılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Oysa, somut olayda, davacı mirasçılar, miras bırakanın kendilerinden mal kaçırmak amacıyla, çekişmeli taşınmazın aslında bağış olmasına karşın satış biçiminde temlik edildiği iddiasını ileri sürmemiş, murisin kiracısının tahliyesini sağlamak üzere devir yapıldığını bildirmişlerdir. İddianın açıklanan içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine değil, inançlı işlem (taraf muvazaası) nedenine dayalı olduğu açıktır....
Hal böyle olunca, öncelikle vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı istek bakımından yukarıda açıklanan ilke ve olgular uyarınca araştırma ve inceleme yapılması, bu isteğin kanıtlanamaması halinde muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı istek bakımından yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....