Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Munzam zararın tazmini için alacaklı, uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu somut olgulara dayanarak inanılır, kesin ve net bir biçimde kanıtlamak zorundadır. Genel ve soyut nitelikteki enflasyonun ya da bankalarda mevduat için ödenen faizin temerrüt faizinden yüksek oranda olması, munzam zararın gerçekleştiği ve kanıtlandığı anlamına gelmez. Davacının enflasyon ve mevduat faizinin yüksekliği gibi genel olguları değil, şahsen ve somut olarak geç ödemeden dolayı zarar gördüğünü kanıtlaması gerekir. Aksi halde soyut ve doğrudan davacının zararını ifade etmeyen, genel ekonomik gelişmeler TBK'nın 122. maddesinde sözü edilen munzam zararın tazminini gerektirmez (Yargıtay ----- Hukuk Dairesi'nin 14.12.2015 Tarih,-----. Sayılı kararı)....

    bir deyişle enflasyonun varlığının munzam zararın tazmini için yeterli olmadığını, her şeyden önce, ülkede yüksek enflasyonun bulunması, temerrüt faizi dışında bir zararının olduğunu ispat anlamına gelmeyeceğini, munzam zararda alacaklı, zaraının kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili şirketin ancak hasar anındaki zarar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olup bu sorumluluğunu da layıkıyla yerine getirdiğini, davacının bu tutarı aşan huzurdaki talebinin sigorta mantığı/sigorta prensipleri ve mevzuat hükümleri ile uyuşmadığını, ayrıca davacının işbu talebinin onun sebepsiz olarak zenginleşmesini sağlayacak nitelikte olduğunu ve yine aynı gerekçeler ile munzam zarar kavramı ile sorumluluk sigortası kavramlarının birbiri ile örtüşmediğini, müvekkili şirket tarafından davacıyı zarar uğratmak maksadı ile ödeme yapılmadığı hususunun da gerçeği yansıtmadığını, davacının faiz talebinin de haksız...

      bir deyişle enflasyonun varlığının munzam zararın tazmini için yeterli olmadığını, her şeyden önce, ülkede yüksek enflasyonun bulunması, temerrüt faizi dışında bir zararının olduğunu ispat anlamına gelmeyeceğini, munzam zararda alacaklı, zaraının kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili şirketin ancak hasar anındaki zarar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olup bu sorumluluğunu da layıkıyla yerine getirdiğini, davacının bu tutarı aşan huzurdaki talebinin sigorta mantığı/sigorta prensipleri ve mevzuat hükümleri ile uyuşmadığını, ayrıca davacının işbu talebinin onun sebepsiz olarak zenginleşmesini sağlayacak nitelikte olduğunu ve yine aynı gerekçeler ile munzam zarar kavramı ile sorumluluk sigortası kavramlarının birbiri ile örtüşmediğini, müvekkili şirket tarafından davacıyı zarar uğratmak maksadı ile ödeme yapılmadığı hususunun da gerçeği yansıtmadığını, davacının faiz talebinin de haksız...

        bir deyişle enflasyonun varlığının munzam zararın tazmini için yeterli olmadığını, her şeyden önce, ülkede yüksek enflasyonun bulunması, temerrüt faizi dışında bir zararının olduğunu ispat anlamına gelmeyeceğini, munzam zararda alacaklı, zaraının kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorundad olduğunu, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili şirketin ancak hasar anındaki zarar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olup bu sorumluluğunu da layıkıyla yerine getirdiğini, davacının bu tutarı aşan huzurdaki talebinin sigorta mantığı/sigorta prensipleri ve mevzuat hükümleri ile uyuşmadığını, ayrıca davacının işbu talebinin onun sebepsiz olarak zenginleşmesini sağlayacak nitelikte olduğunu ve yine aynı gerekçeler ile munzam zarar kavramı ile sorumluluk sigortası kavramlarının birbiri ile örtüşmediğini, müvekkili şirket tarafından davacıyı zarar uğratmak maksadı ile ödeme yapılmadığı hususunun da gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin hasar tazminatı...

          bir deyişle enflasyonun varlığının munzam zararın tazmini için yeterli olmadığını, her şeyden önce, ülkede yüksek enflasyonun bulunması, temerrüt faizi dışında bir zararının olduğunu ispat anlamına gelmeyeceğini, munzam zararda alacaklı, zaraının kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorundad olduğunu, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili şirketin ancak hasar anındaki zarar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olup bu sorumluluğunu da layıkıyla yerine getirdiğini, davacının bu tutarı aşan huzurdaki talebinin sigorta mantığı/sigorta prensipleri ve mevzuat hükümleri ile uyuşmadığını, ayrıca davacının işbu talebinin onun sebepsiz olarak zenginleşmesini sağlayacak nitelikte olduğunu ve yine aynı gerekçeler ile munzam zarar kavramı ile sorumluluk sigortası kavramlarının birbiri ile örtüşmediğini, müvekkili şirket tarafından davacıyı zarar uğratmak maksadı ile ödeme yapılmadığı hususunun da gerçeği yansıtmadığını, davacının faiz talebinin de haksız...

            kaynaklanan munzam zarar tutarı 2.301.000.000 TL'nin olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte, birleşen ikinci davada ise asıl ve birleşen davalarda istenenler dışında saklı tutulan 13.434.807 TL munzam zararın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              kaynaklanan munzam zarar tutarı 2.301.000.000 TL'nin olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte, birleşen ikinci davada ise asıl ve birleşen davalarda istenenler dışında saklı tutulan 13.434.807 TL munzam zararın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                netice olarak munzam zarar talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

                  Davacı, iş bu davasında, davacının akaryakıt alım satım işiyle iştigal ettiğini, alacağını zamanında tahsil etseydi bu parayla akaryakıt alacağını bildirmiş, alacağın geç ödenmesi sonucunda faizle karşılanmayan munzam zararının oluştuğunu bildirerek bu zararın tazmini isteminde bulunmuştur. 818 sayılı BK'nın 105. maddesi (6098 sayılı Kanunun 22. maddesi) ''alacaklının düçar olduğu zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir'' hükmünü içermektedir. Burada alacaklı uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorundadır. Mücerret enflasyon, döviz kurlarındaki yükselme veya bankaların uyguladığı faiz oranlarındaki artışlar tek başına munzam zararın gerçekleştiği veya kanıtlandığı anlamına gelmez....

                    Munzam zararın tazmini için alacaklı, uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu somut olgulara dayanarak inanılır, kesin ve net bir biçimde kanıtlamak zorundadır. Genel ve soyut nitelikteki enflasyonun ya da bankalarda mevduat için ödenen faizin temerrüt faizinden yüksek oranda olması, munzam zararın gerçekleştiği ve kanıtlandığı anlamına gelmez. davacının enflasyon ve mevduat faizinin yüksekliği gibi genel olguları değil, şahsen ve somut olarak geç ödemeden dolayı zarar gördüğünü kanıtlaması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu