WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Reddiyat Makbuzu ile 1.912,92 TL sinin Tahsil Harcı, 840,84 TL sinin ise Cezaevi Harcı olmak üzere 48.036,02 TL ödeme yapıldığı, Davacı tarafından, yapılan ödemeye ilişkin munzam zarar tazmini talebinin işbu davaya konu edildiği, Sayın Mahkemece davacının munzam zarar alacağı olduğunun kabulü halinde; davalı şirketin yapmış olduğu, işbu dava konusu 33.602,00 TL tazminat ödemesinin, farklı değerleme kriterlerine göre; 21.09.2021-21.03.2022 dönemindeki değişim tutarları ortalamasının 18.493,77 TL olarak hesaplandığı mütalaa edildiği anlaşıldı. Davacı vekili 03.04.2023 tarihli dilekçesi ile dava değerini 18.493,77 TL'ye çıkarmıştır. Munzam zarar, farazi zarar olmayıp; somut bir zarardır. 6098 sayılı TBK'nın 122. maddesi uyarınca alacaklının temerrüt faizini aşan bir zarara uğraması gerekmektedir. Bu durumda borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Taraflar arasındaki uyuşmazlık özel kanundan kaynaklanan munzam zarar alacağı isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 4.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2015 NUMARASI : 2014/729-2015/4 Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık ve hüküm; tacir olan taraflar arasında görülen ticari dava nitelinğindeki itirazın iptali davası nedeniyle munzam zarar alacağı istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 18.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, bilirkişi raporu alınmış, taşınmazların dava tarihi itibari ile değerinin 570.000,00 TL olduğu, davalı tarafından yapılan icra takibi neticesinde ise 346.329,48 TL ödendiği bu sebeple davacının 223.670,52 TL munzam zarar alacağı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunun l05. maddesinin birinci fıkrası ile "alacaklının duçar olduğu zarar, geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir. Bu hükme göre alacaklı faizi aşan zararını isteme hakkına sahiptir. Ne var ki davacının munzam zararı hesaplanırken davalı tarafça yapılan ödeme tarihinin esas alınması gerekirken taşınmazların değeri eldeki davanın açıldığı tarih nazara alınarak belirlenmiştir. Mahkemece değinilen bu husus gözetilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....

          Munzam zarar talep edebilmek için, bir para borcunda borçlunun temerrüde düşmesi, borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının ortaya çıkması, borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olması ve borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasında illiyet bağının bulunması gereklidir. Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır. ------- ---------- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır....

            KARŞI OY Dava, munzam zarar istemine ilişkindir. Davacının kesinleşen dava sonucu aldığı 10.596,90 TL ana para 23.715.57 TL faiz olmak üzere toplam (34,312,47 ) TL karşılığı alacağı altın miktarı belirlenerek bu miktarın 09.03.2003 tarihinde alacağı altın miktarından indirilip bakiye altın miktarı karşılğı TL'nin hesaplanarak tahsiline karar verilmesi gerekirken, ana para ile alacağı altının hesaplanıp, temerrüt tarihindeki altın miktarından indirimi ve kalem miktarın TL'ye çevrilip, bu miktardan faizin indirimi, bozma kararı ile oluşumu kazanılmış haklarada aykırı olmuştur. Bu nedenle çoğunluğun bu hususları göz önüne almayıp bozma kararına katılmıyorum....

              Somut olayda, davacı 1999 yılında verdiği paranın iadesini ve bu paranın verilmesi ile alınan evin değeri de değerlendirilerek faiz ile karşılanmayan munzam zarar farkının tahsilini talep etmektedir. Davacının evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına kayıtlı olan taşınmaza yönelik “katkı payı alacağı” veya TMK’nun 227,231 ve 236. maddelerine dayalı bir isteği bulunmamaktadır. İstek aile hukukundan kaynaklanmayıp, sadece 1999 yılından verilen paranın iadesine yönelik olduğundan Aile Mahkemesinin görev alanı dışındadır. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.02.2013 gününde oybirliğiyle ... verildi....

                Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....

                  GEREKÇE : Dava, ilama dayalı alacağın geç tahsil edilmesi nedeniyle uğranılan munzam zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesinin itirazın iptaline ilişkin ... esas sayılı dosyasında lehine verilen ilama dayalı alacağını Ankara ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında geç tahsil ettiğinden dolayı munzam zarar talep etmektedir. Aşkın (munzam) zararın ispatına ilişkin yükümlülük, bu zararın varlığını iddia eden alacaklının üzerindedir. Bu bağlamda aşkın (munzam) zarar alacaklısı, 6098 sayılı Kanun’un 122 nci maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle kaynağı ne olursa olsun evvela bir alacağı olduğunu, borçlunun temerrütte bulunduğunu, illiyet bağını ve bu alacağını tahsil edememesinden veya geç ödeme yapılmasından doğan ve duruma göre malvarlığında azalma veya engellenen kazançlardan oluşan zararını kanıtlamak durumundadır....

                    İnş. ve Tesisat A.Ş. vekili; davacının ödenmeyen alacağını 05.06.2000 tarihinde dava konusu yaptığını, munzam zarar davasının ise Aralık 2010'da açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, munzam zarar ile temerrüt arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı gibi davacının fiilen uğradığı zararı ve miktarını kanıtlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu