Köyü 5193 parsel sayılı taşınmazın 14.05.2013 tarihinde imar uygulaması yapılarak ifraz gördüğü ve 5504, 5505, 5506 numaralı parsellere ayrıldığı, dava konusu bina ve kömürlüğün ifraz sonucu 5505 numaralı parselin içerisinde kaldığı, taşınmazın davacıların miras bırakanı ... tarafından tapuda paydaş olduğu tarihten sonra yaptırıldığının davalıların da ikrarından sabit bulunduğu gerekçesiyle muhdesatın tespiti isteminin kabulüne, dava konusu Edirne İli, ... İlçesi, ......
Taraflar arasındaki dava yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı ortak hükümlerine göre de, bir davada, birden fazla hukuk dairesinin görevine giren uyuşmazlık söz konusu ise, istinaf incelemesi uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait hüküm ve kararları inceleyen daire tarafından yapılacağı düzenlenmiştir. Eldeki davada asıl hukuki ilişki yüklenici ile alıcı arasındaki satım akdi olup, yüklenicinin arsa malikinden olan alacağının temliki meselesi ise tali niteliktedir....
. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin çeke dayalı alacağını tahsil için başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borcun ödenmesi gerektiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davacının davalının sebepsiz zenginleştiği yolunda herhangi bir delil sunmadığı gibi yemin teklifinde de bulunmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Zamanaşımına uğrayan çeke dayanarak hamil TTK.nun 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleştiğini iddia ettiği keşideciden alacak talebinde bulunabilir. Somut olayda, itirazın iptaline dair açılan dava TTK.nun 644. maddesi hükmüne dayanmaktadır. Bu hükme dayanarak açılan davada ispat yükü davalı borçluda olup, davalı borçlunun takibe konu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/771 Esas KARAR NO : 2023/172 DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 09/09/2019 KARAR TARİHİ : 17/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5/1. Fıkrası gereğince ... A.Ş.'nin Hazineye devrolunduğunu, ... düzenlenme tarihli ... ödeme tarihli 8.250,00TL tutarlı bononun da bu suretle Hazineye geçtiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 732. Maddesine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre senedin vade tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Bu kurumun amacı, borçlunun malvarlığında meydana gelen zenginleşmenin iadesidir....
Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur. Somut olayda; tanıkların, babadan kalan evin davacı tarafından tamir ettirildiği ve eve yeni eklemeler yapıldığı yönünde beyanları olmasına rağmen, yapılan tamiratın muhdesata yapılan iyileştirme gideri niteliğinde mi, yoksa yeni bir muhdesat oluşturma niteliğinde mi olduğu, muhdesatın hangi bölümlerinin önceden var olup hangilerinin yeniden oluşturulduğu hususları açıklığa kavuşturulmadığı gibi, az yukarıda açıklanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre muhdesat olarak kabulü mümkün olmayan sıva, boya, kapı, pencere, çatı gibi kalemlerin de tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK'nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur....
Mahkemece, dava muhdesatın tespiti davası olarak nitelendirilerek kamulaştırma işleminin ya da derdest ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları (vakıaları) ileri sürmek taraflara, hukuki olarak nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (HMK m. 33). Davacının dava dilekçesindeki açıklamalarından davanın muhdesatın tespiti talebine ilişkin olmayıp, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine dayalı muhdesatın tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhi için açılmış tescil davası niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece delillerin bu çerçevede değerlendirilip gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, talebin HMK'nun 106. maddesine uygun olarak açılmış muhdesat tespiti niteliğinde görülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2018/235 ESAS, 2020/309 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : İlk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir. Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının arsasına yapmış olduğu yapının tespiti ile tapun beyanlar hanesine tesciline karar verilmesini talep etmiş iken; 24/06/2020 tarihli dilekçesiyle tam ıslah talebinde bulunarak davalının taşınmazına yapmış olduğu yapı nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini beyanla alacak isteminde bulunmuştur. Davacı davasını tümden ıslah etmiş olmakla asıl talebi sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, davacı tarafın paydaşı bulunmadığı tapuda kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir. İncelenen dava dosyası kapsamı ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre 582 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına müstakilen tapuya kayıtlı olduğu, davacıların tapuda paydaş olmadıkları, saptanan bu hukuksal olgu karşısında somut olayda davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açabileceği tartışmasızdır. Bu nitelikteki dava ise eda davası niteliğindedir. Öğretide ve uygulamada eda davası açılmasının mümkün bulunduğu hallerde tespit davasının açılmasına yasal olanak bulunmamaktadır....