WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. (6100 s. HMK m. 114/1- h, 115.) Dava konusu 970 ada - 993 parsel sayılı taşınmaz davalı adına kayıtlı olup, davacılar, taşınmaz üzerinde kayıt maliki ya da paydaş durumunda değildir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, kural olarak bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, "sebepsiz zenginleşme" hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında "hukuki yararları" bulunmamaktadır. O halde; hukuki yarar yokluğu nedeniyle muhdesatın tespiti davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 8....

Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde, davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.). Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın dosya içeriğinde bulunan tapu kaydına göre, taşınmazın ... tarihinde davalılar adına hükmen tescil edildiği ve davacıların tapu kayıt malikleri arasında bulunmadığı gibi, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyasında mirasçı oldukları iddiasıyla açtıkları tapu iptali ve tescil davasının da reddedildiği anlaşılmaktadır. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmalarında hukuki yarar bulunmamaktadır....

    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötü niyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir. "Geri vermenin kapsamı" başlığı altında düzenlenen TBK'nun 79.ve 80.maddeleri uyarınca "sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür."...

      Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu tadilatların yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın ......' ye karşı usulden reddine davacıların muhdesatın tespiti davasının reddine, tanzimat istemininkısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

          Türk Borçlar Kanunu'nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisinden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın, diğer kişilere herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Daha açık bir ifadeyle azalma ve çoğalmanın, dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Mahkeme tarafından da yargılama sırasında, davaya konu yapının (dava tarihi itibari ile) davacının kullanımında olup olmadığına ilişkin araştırma ve tespitin yapılmadığı anlaşılmıştır....

            Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK'nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez." (Yargıtay 8....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava özü itibariyle cebri icra tehdidi altında ödenen bedelin iadesi yani istirdat davası olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının bu sonucu değiştirmeyeceğini, yapılan ödemenin 07.05.2019 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında huzurdaki dava hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddedilmesi gerektiğini, bunun yanı sıra davacı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak da dava açılması mümkün olmadığını, zira yapılan ödeme sebepsiz yere değil sözleşmeye dayalı olarak yapıldığını, sözleşmenin varlığı davacının da kabulünde olduğunu, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebileceğini, huzurdaki davada geçerli bir sözleşme ilişkisi mevcut olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılması mümkün olmadığını, müvekkilin verdiği hizmetler servis formlarında açıkça...

              a ait olduğu tespiti gerekçesi ile kabul kararı verilmiş ise de, Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, Mahkemenin kabulünde olduğu üzere, davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı binanın yıpranması nedeniyle davacı tarafından tamir ve tadilat yapıldığı anlaşılmakta ise de taşınmaz üzerinde bulunan B harfiyle gösterin yapının zemin ve birinci katının ayrı ayrı bağımsız bölüm niteliğinde olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir....

                Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece dava konusu taşınmazın el birliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, bir mirasçının diğer bir mirasçıya karşı bir "başkası" olarak nitelendirilemeyeceği bu nedenle de 3402 sayılı Yasanın 19/2 madde hükmünün olayda uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir.Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir. Bu şekilde bir belirtme yenilik doğurucu bir sonuç doğurmamakla birlikte, var olan şahsi hakka aleniyet kazandırır ve muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturur....

                  UYAP Entegrasyonu