Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Mahkemenin görevsizliğine, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Bölge Adliye Mahkemelerinin, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verdikleri kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi uyarınca kesin olup aynı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz edilemez. Somut olaya gelindiğinde; davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle müracaatta bulunduğu ... 6. İcra Hukuk Mahkemesince; ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, karar verilmesi gerekir. Mahkemece muhdesatın halefiyet gereğince davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- 6100 Sayılı HMK'nun 297/1- 2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti talebini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosya içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu zeytin ağaçları ile evin 2.katının davacılar murisi .... tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....
Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez. Bu itibarla, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile yetinilmesi gerekirken tapunun beyanlar hanesine de yazılmasına karar verilmesi doğru değildir. Ancak, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. ./. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacılarca meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; Mahkemece muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....
Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, salt muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İş bölümünün Dairemizle ilgili 12. maddesi, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali - tescil davalarını Dairemiz görevine dahil etmiştir. Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin olarak genel mahkemelerece verilen her türlü davalar ise iş bölümünün Yargıtay 7. Hukuk Dairesi ile ilgili 21. Maddesi uyarınca Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görevine dahil edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptal tescil-muhdesatın aidiyetinin tespiti-tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın tapu iptal tescil-kat mülkiyeti kurulması-muhdesatın aidiyetinin tespitine yönelik karar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacılardan ... yönünden feragat nedeniyle reddine; davacı ...'ün tazminat talebi yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılardan ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/12/2021 gün ve 2021/548- 590 E ve K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, 14.769,00 TL kamulaştırma bedeline hükmedilmesine, muhdesatın davacı belediyeye aidiyetinin tespitine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davacı tarafça istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı idare vekilinin istinaf dilekçesi ile özetle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 4650 SK ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi uyarınca zemini imar yolu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma bedeli ile aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....