Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu 499 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 09.05.2016 havale tarihli fen bilirkişi Atıf Ekiz tarafından düzenlenen raporda turkuaz renkli boya ile işaretlenen 2 katlı yapının davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece anılan muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın davacıya aidiyetine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan 2019/1272 sayılı Ortaklığı Giderilmesi davasında ara kararı doğrultusunda muhdesatın aidiyetinin tespiti için bir ay içerisinde dava açılması gerecince müvekkil tarafından inşa edildiği tespiti istemi ile talcp ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılabilecek durumların sınırlı olarak sayılmadığı, buna ilişkin içtihatlar olduğu, ilk derece mahkemesi kararında hukuki yararın var olduğu ve davalıya davanın yöneltilmesi gerektiği gerekçelerinin açıklandığı, tasarrufun iptali davası kabul edildiği takdirde taşınmaz muhdesatla birlikte satılacağından tespite ilişkin mahkeme kararı temin edemeyen muhdesat malikinin mülkiyet hakkının ihlal edileceği, istinaf mahkemesinin ret gerekçesine göre davacı tarafın mülkiyet hakkını ileri sürecek karşı taraf bulunmadığı hususlarına itiraz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684 inci maddesi, 718 inci maddesi, 722 inci maddesi, 723 üncü maddesi ve 724 inci maddesi 3. Değerlendirme 1....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, davacının paydaşı bulunmadığı tapuda kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ile tapuya şerh verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. İncelenen dava dosyası kapsamı duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre davacının taşınmazda tapu kaydına dayalı bir hakkının bulunmadığı anlaşılmakla davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirlenmiştir....
a ait vekaletname ibraz edilmemiş ise de mirasçı ...’ın davaya muvafakatının sağlanması, olmadığı takdirde davacı mirasçılara terekeye temsilci tayini için süre verilerek tereke temsilcisi ile davanın görülmesi, bu durumda mümkün olmaması halinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kesin süre içerisinde vekaletname ibraz edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de kural olarak, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında, husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.06.2014 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti ile şerh verilmesi, tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile şerh verilmesi, tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre muhdesatların ayrı ayrı davacılar tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin veya aidiyetlerinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetine karar verilmesi doğru değildir....
Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 3. Değerlendirme 1. Kural olarak muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminin kabulüne karar verilebilmesi için yapının tamamının aidiyet iddiasında bulunan tarafından kendi emek ve parası ile yapıldığının tespit edilmesi gerekir. 2. Somut uyuşmazlıkta; keşif mahallinde ve 30.11.2021 tarihli oturumda dinlenen tanıkların beyanları dava konusu 2 katlı yapının büyük bir kısmının davacı tarafından yaptırıldığı yönündedir. 25.10.2021 tarihli bilirkişi heyetinin raporunda dava konusu yapıda tarafların murisinin yapmış olduğu inşai imalatın değer oranı % 3.35, davacının yapmış olduğu inşai imalatın değer oranı ise % 96.65 olarak belirlenmiştir. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ayrıca aynı taşınmazdaki muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece de, uyuşmazklık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre; Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Mahkemenin tapu iptali ve tescil isteğinin reddine yönelik kararının davacı, muhdesatın tespitine ilişkin kararının davalılar tarafından temyizi üzerine; Yargıtay 1....