Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ve müşterekleri ile ... oğlu . .. ... Mal Müdürü aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.02.2013 gün ve 15/60 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile Hazine ve ... aralarındaki elatmanın önlenmesi ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.12.2012 gün ve 469/761 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... ile davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu Dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti Davacı-birleşen dosya davalısı ... ile davalılar-birleşen dosya davacıları ... ve ... aralarındaki ecrimisil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 06.12.2012 gün ve 254/489 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalılar-birleşen dosya davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince ......

        Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. 3-Muhdesatın tespiti davalarında davanın konusu (müddeabih) davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup; yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcının, yargılama giderlerinin ve taraflar yararına takdir edilecek vekalet ücretlerinin iş bu müddeabih esas alınarak hesaplanması gerekir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/90 esas, 2023/21 karar sayılı dava dosyasında verilen muhdesat aidiyetinin tespiti talebinin kısmen kabul, kısmen reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/88 Esas sayılı dosyası ile muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde dava konusu 380 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapı ve 81 adet ağacın eldeki davanın davalısı ...'na aidiyetine karar verildiği ve kararın 21.04.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Muhdesat iddiasında bulunan adı geçen davalı lehine kesinleşen muhdesatın aidiyetinin tespiti kararı bulunmasına göre, yukarıda değinilen ilkeler dikkate alınarak muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, mahkemece hükümde muhdesatın aidiyetinin tespiti kararına atıf yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile beyanlar hanesine kayıt, bu istem kabul edilmediği takdirde de tazminata hükmedilmesi talebine ilişkindir. Davacı ... ile davalılardan Emine Priştina evli iken 18.10.2002 tarihinde boşanmışlardır. Davacı ... ile diğer davalılarda tarafların müşterek çocuklarıdır. Davacılar taşınmaz üzerinde bulunan 4 katlı binayı davalılar ile birlikte yaptıklarını ileri sürerek bina üzerindeki payları oranında aidiyetinin tespiti ve bu hususun beyanlar hanesinde gösterilmesini istemektedirler. Davada yargılama aile mahkemesi sıfatıyla yapılarak sonuçlandırılmıştır....

              Muhdesatın aidiyetinin tespiti istemli davaların muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz tapuda kimin adına kayıtlıysa ona karşı açılması gerekir. Somut olay incelendiğinde; davacı muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminde bulunmuştur. Tapu kaydı incelendiğinde bir kısım tapu kayıt maliklerinin davada taraf olarak gösterilmedikleri anlaşılmıştır. Taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacı tarafın 16.09.2015 tarihli ıslah dilekçesinde afet evi ve tuvalete ilişkin talebi bulunmamasına rağmen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesine aykırı olacak şekilde davacının talebinden fazlasına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir....

                Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. | Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu bina ve ağaçtan oluşan muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....

                  Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Bununla birlikte, bilinmektedir ki; muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Somut olayda, dava konusu taşınmazların tamamı muris Hakkı Bilgiç adına 08.01.1985 tarihinde tescil edilmiştir. Dosya içerisinde Hakkı Bilgiç’in veraset ilamı bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu