Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684/1.maddesi hükmüne göre, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. 718.maddeye göre de, arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Diğer yandan, aynı kanunun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre ise, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60. maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre, dava konusu 660 parsel üzerinde bulunan 2 katlı binanın 2. katının davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu yapının davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına adiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. .//.. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre ağaç niteliğindeki muhdesatların davacı tarafından dikildiği-yetiştirildiği ve beton sulama havuzunun davacı tarafından yapıldığı sabit olmuştur....
Muhdesatın aidiyetinin tespiti istemli davaların muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz tapuda kimin adına kayıtlıysa ona karşı açılması gerekir. Somut olay incelendiğinde; davacı muhdesatın aidiyetinin tespiti, temliken tescil ve ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Tapu kaydı incelendiğinde bir kısım tapu kayıt maliklerinin davada taraf olarak gösterilmedikleri anlaşılmıştır. Taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacının 2. kademedeki istemi olan tazminata ilişkin usulüne uygun ıslah talebi bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesine aykırı olacak şekilde davacının talebinden fazlasına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir....
Maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesi tapunun beyanlar sütununa şerh verilmesine imkan veren yasal düzenlemelerden bir kısmıdır. Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescil imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Y A R G I T A Y K A R A R I ... dairelerin iş bölümüne ilişkin 24.01.2014 tarihli ve 2014/... sayılı kararı, 29 Ocak 2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan karara göre bu işbölümüne ilişkin kararların yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, ....01.2013 tarihli Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca dairelerin görevinde olup henüz temyiz incelemesi sonuçlanmayan dosyaların temyiz incelemeleri aynı daireler tarafından tamamlanır. Ancak .... Hukuk Dairesinin bakmakta olduğu kadastro hukukundan kaynaklanan dava dosyaları .... Hukuk Dairesine devredilir; kadastro dosyalarından geri çevirme yapılan dosyalar ile .... Hukuk Dairesinin 2013 yılı iş bölümünde .......
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/4- 1496 Esas - 2021/58 Karar) Somut olaya gelince; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacıların davalarının (((dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre, kadastro tespiti öncesi yapılan muhdesatın tespiti davasıdır....
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine 17/06/2014 gününde verilen dilekçe ile, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine şerhinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18/01/2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tapu kaydının beyanlar hanesine şerhinin istenmesine ilişkindir. Davacı vekili, ortaklığın giderilmesine konu dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazın 2/3’ünün murisleri ve 1/3’ünün de davalı ... adına kayıtlı olduğunu, tarla vasfında olan taşınmazdaki ağaçların ve evin murislerince meydana getirildiğini ileri sürerek muhdesatın aidiyeti ve beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2015 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden reddine dair verilen 22.09.2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....