Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, salt muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İş bölümünün Dairemizle ilgili 12. maddesi, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali - tescil davalarını Dairemiz görevine dahil etmiştir. Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin olarak genel mahkemelerece verilen her türlü davalar ise iş bölümünün Yargıtay 7. Hukuk Dairesi ile ilgili 21. Maddesi uyarınca Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görevine dahil edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7)....
"İçtihat Metni" K A R A R Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kadastro öncesi mirasçılık hakkına dayalı tapu iptali ve tescil ile paydaş olunan başka bir taşınmazdaki muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, mahkemece iptal tescil isteğinin kabulüne, tespit isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından muhdesatın aidiyetinin tespiti isteği yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz edenin sıfatı ve davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirme ve temyiz dilekçesindeki açıklamalardan da anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere (kadatro tespiti öncesi meydana getirdiği muhdesatın davacı adına beyanlar hanesine tescili) dayanılarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi gereği açılan beyanlar hanesindeki davalıya ait şerhin kaldırılarak muhtesatın davacıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/607 KARAR NO : 2020/604 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13.02.2020 NUMARASI : 2018/13ESAS - 2020/54 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti (Kadastro Öncesi Nedenlere KARAR : Taraflar arasında görülen "Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti (Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Davalı ... vekili, davacının bir kısım iddialarının kadastro öncesi nedenlere dayandığını ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, evin 1975 yılında yapıldığını, murisin hayvan sürülerinin satılarak muhdesatın yapımında ve arsanın alımında kullanıldığını beyanla davanın reddini savunmuş, davalı ..., muhdesatın muris tarafından yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre muhdesatın davacı tarafından meydana getirilmediğinin, muris tarafından meydana getirildiğinin sabit olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunu oluşturan muhdesatların kadastro tespiti öncesi var olduğu gerek kadastro tespit tutanağındaki taşınmaz üzerinde iki katlı kargir ev bulunmaktadır şeklindeki ibareden, Terme Belediyesine ödenen emlak vergilerinden sabit olduğunu, yapılacak keşif sırasında dinlenecek tanık beyanları ile dava konusu muhdesatların kadastro tespiti öncesi yapıldığı gerçeğini de bir kez daha ortaya çıkaracağını, davalıların tamamının da bu davayı kabul ettiğini, bu sebeple davanın usulden reddedilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti, Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.12.2015 gün ve 605/646 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına konu 3292 parsel sayılı taşınmaz ve 3299 parsel üzerindeki bulunan yapıların vekil edeni tarafından yapıldığının tespitine ve tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuş; davalı ..., babası ve annesinden duyduğu kadarıyla muhdesatları davacının yaptırdığını beyan etmiş; davalı ... Öncel ise, tebliğe rağmen beyanda bulunmamıştır....
Mahkemece, anılan parselin kadastro tutanağının ilgili Tapu Müdürlüğü'nden getirtilerek kadastro tespiti ve kesinleşme tarihlerinin belirlenmesi ile ağaçların yaşları da göz önünde bulundurularak görülmekte olan eldeki davanın kadastro tespiti öncesi muhdesatlar için yukarıda açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi, buna göre anılan parsel üzerindeki muhdesat hakkında toplanan tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesinde isabet bulunmamaktadır....