Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın üzerinde davalıların murisi ... ile paydaş olmayan dava dışı ... ve ...'e ait muhdesat bulunduğu keşfen belirlenmiştir. Mahkemenin hükmünde esas alınan 09.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda yer alan muhdesat oranlarında paydaş olmayan üçüncü kişi ... ve ...'e de pay verildiği ve bilirkişi raporuna bir kısım davalılar vekili tarafından itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı vekilinin rapora itirazları üzerinde durularak yukarıdaki yazılı esas ve ilkeler doğrultusunda paydaş olmayan muhdesat sahibi üçüncü kişilere satış bedelinden pay verilmeksizin satış bedelinin dağıtımına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde muhdesat mevcut olup, muhdesatın aidiyeti konusunda tapuda şerh olduğu ve bilirkişiye muhdesata ilişkin oranlama yaptırıldığı halde, mahkemece hükümde satış bedelinin dağıtılmasında bu muhdesat oranlarının gösterilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

        Bütünleyici parçanın (Muhdesat) arzın paydaşlarına (Ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; yargılama sırasında davalılar ... ve ... dava konusu taşınmazdaki paylarını diğer davalı ...'a devrettiklerinden, 6852 parsel sayılı taşınmaz davacı ve davalı ... arasında paylı mülkiyetli duruma gelmiştir. Muhdesat iddiasında bulunan davacının bu iddiasını davalı kabul ettiğine göre, yukarıda değinilen ilkelere göre muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken bu husus göz ardı edilerek muhdesat iddiası dikkate alınmaksızın karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

            Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davalı vekili, 24.03.2015 tarihli duruşmada dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın müvekkiline ait olduğunu, davacılar vekili ise yine aynı tarihli duruşmada davalının muhdesat iddiasını kabul ettiklerini beyan etmiştir. Bu durumda dava konusu 8050 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatın davalıya ait olduğu anlaşılmakla yukarıda belirtilen ilkelere göre muhdesat oranı kurulmak suretiyle paylaştırma yapılması gerekirken mahkemece muhdesat oranı kurulmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; ortaklığın satış yoluyla giderilmesi yönünde ve muhdesatın davacı ...'ya ait olduğu kabul edilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ...'in muhdesat oranı hesaplanırken sadece muhdesat değerinin, arzın ve muhdesatın toplamı olan tüm değere oranlanması gerekirken; davacı ...’in hissesi hesaplanıp muhdesat ile toplanarak tüm değere oranlanması suretiyle muhdesata isabet eden oranın olması gerekenden daha fazla hesaplanması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; Mahkemece taşınmaz üzerinde bulunan otel olarak kullanılan bina ile havuzun mülkiyetinin davalılar Orhan ve Ünal'a ait olduğunun kabul edildiği, ancak muhdesat oranlamasının yukarıda değinilen ilkelere aykırı yapıldığı anlaşıldığından mahkemece yukarıda açıklanan ilkelere göre muhdesatın ve arzın bedelleri ayrı ayrı belirlenerek muhdesat bedelinin muhdesat sahibi paydaşlara geri kalanının ise tüm paydaşlara payları oranında ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

                  Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik ( % ) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara ( ortaklara ) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

                    a ait muhdesat bulunduğunu ve bu konunun çözülmeden açılan davanın kabulünün mümkün olmadığını savunmuştur. Muhdesat sahibi ...'ın davaya müdahale isteği, taşınmazın paydaşı olmadığı ve bu nedenle muhdesat bedelinin dağıtılmasında pay verilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... Belediyesi vekili ve üçüncü kişi ... vekili temyiz etmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 69/1. maddesi gereğince, hüküm taraflar hakkında verileceğinden ve üçüncü kişi ...'in davanın tarafı olmadığı için hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu