Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; arzın ve muhdesatın değerlerinin yukarıda açıklandığı şekilde dava tarihi itibarıyla tespit edilmesi gerekirken keşif tarihindeki değerlerin dikkate alınması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 27.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Mahkemece açıklanan ilkelere uygun olarak sadece muhdesat sahibi yönünden bir oranlama yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 06.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1629 esas sayılı dosyasının uyap üzerinden incelenmesinde, davacılar vekilinin 24/09/2020 tarihine kadar Sulh Hukuk Mahkemesi'nde herhangi bir muhdesat iddiası ileri sürmediği, 24/09/2020 tarihli celsede ise, 28/02/2020 tarihinde açtığı muhdesat aidiyeti davası bulunduğunu bildirdiği, duruşmada hazır olan davacılar vekiline bu konuda beyanda bulunma olanağı tanınmamışsa da, davacılar Zeyni ve Zennur vekilinin Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/65 sayılı dosyasına 25/06/2020 tarihinde verdikleri cevap dilekçesinde muhdesat iddiasına karşı bir itirazlarının bulunmadığını bildirdikleri bu itibarla davacının davalılar Zeyni ve Zennur bakımından Sulh Hukuk Mahkemesi'nde muhdesat konusunda çekişme yaratmadan eldeki aidiyet davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı ortadadır....

      Dava, tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini istemine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

        Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde, bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davalı ..., taşınmaz üzerinde bulunan evin kendisine ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuş, mahallinde yapılan keşifte de taşınmaz üzerinde tek katlı kargir bir bina, bir adet samanlık ve iki adet söğüt ağacı bulunduğu tespit edilmiş ise de mahkemece, bu muhdesatların aidiyeti hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı ...'...

          Dava, tapudaki muhdesat kaydının terkini ve taşınmaz üzerindeki binanın davacılara ait olduğunun beyanlar hanesine yazılması isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise Türk Medeni Kanununun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

            Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince somut olayda; dava konusu 168 ada 59 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde bulunan tapu kaydı incelendiğinde, "Parsel üzerindeki ahşap ev ... oğlu ...'a aittir." şeklinde muhdesat şerhinin bulunduğu anlaşılmıştır. Lehine muhdesat şerhi bulunan ... tapu kayıt maliki ... ... mirasçısı olup, davada ... mirasçılarının da taraf olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, 30.03.2015 tarihinde inşaat mühendisi, ziraat mühendisi ve kadastro bilirkişileri ile birlikte keşif yapılmıştır....

              Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ... payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil... üçüncü şahsa ... olduğunun anlaşılması halinde... kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek... ... satış bedelinden ... vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç....gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ... olduğu konusunda uyuşmazlık olup... bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) ... iddia etmeleri... öncelikle... uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde...paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere ...'... .... maddesi uyarınca uygun ... süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde...konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

                Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

                  Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu