Davacı Hazine vekili 06/06/2013 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın üzerinde herhangi bir kullanım bulunmadığı ve taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu belirterek 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi uyarınca kadastroya tabi tutulan taşınmazın kadastro tutanağında yer alan kullanıcı beyanı ve süresi ile sonuçlarına dair beyanlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen 2013/54 Esas sayılı dosyada davacı ... Yönetimi 10/06/2013 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın sınırındaki devlet ormanının devamı niteliğinde olmasına rağmen zeytin ağaçlı tarla olarak tescil edildiğini ve parsel üzerindeki zeytin ağaçlarına dair muhdesat şerhi konulduğunu belirterek tespitin ve muhdesat şerhinin iptali ile taşınmazın orman vasfyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesinin 13.4.2013 tarihli ilamı ile “davalı ... lehine verilen muhdesat şerhinin isabetsizliğine ve bu ağaçların da kal’ine karar verilmesi gereğine” değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de Mahkeme hükmünün bir bütün olduğu, bozma üzerine verilecek karar da yine Hazine adına tescil hükmünün kurulması gerektiği, diğer bir anlatımla kadastro tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle elde derdest bir davanın olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle anılan dosyanın Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesine aktarılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı kaldı ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. Maddesinde taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği düzenlenmiş olup, kadastro tespitinin yapıldığı tarihte muhdesatlar ......
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davaların reddine, çekişmeli 25779 ada 7 parsel sayılı taşınmazın çekişme konusu edilen kadastro komisyon tutanağı ve sınırlandırma krokisinde (A) harfi ile işaretli 215 metrekare yüzölçümlü bölümünün tespit gibi "kullanımsız" olarak beyanlar hanesindeki şerhinin aynen korunmasına, dava konusu edilmeyen diğer kısımlar yönünden kullanıcı ve muhdesat şerhlerinin aynen korunarak, çekişmeli taşınmazın arsa vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak, ormanlar üzerinde kişiler yararına muhdesat şerhi verilemeyeceği ve bu hususun kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yazılı muhdesat şerhinin silinmesine karar verilmemesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1. bendinden sonra gelmek üzere "tutanağın beyanlar hanesinde yazılı krokide (A) harfi ile gösterilen kargir iki katlı ev ... oğlu ...'ya, (B) harfi ile gösterilen kargir iki katlı ev Rüstem oğlu ... Beyaz'a, (C) harfi ile gösterilen kargir ev ... oğlu ... ...'a ait olduğuna ilişkin şerhin iptaline" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 02/02/2009 günü oybirliğiyle karar verildi....
isabetsiz bulunduğu ancak bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, taşınmazlardaki davalı payının iptali ile davacılar adına tesciline, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yer alan muhdesat şerhinin aynen muhafaza edilmesi suretiyle davanın esasına dair yeniden karar verilmiştir....
Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olarak davacı lehine verilen zilyetlik şerhinin neye ilişkin olduğu (zemin/ muhdesat) hususunda tereddüt yaratılması isabetsiz olup, bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. fıkrasının (A) bendinde yer alan “... 6 adet zeytin ağacı ...’e aittir ve ...” kelimelerinden sonra, “......’in kullanımındadır.” kelimelerinden önce gelmek üzere “muhdesat niteliğiyle” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 2/B alanında kalan taşınmazın muhdesat bilgileri kısmındaki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, dava konusu 140 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalı Hazine haricinde dava dışı ... ... da paydaş olduğuna göre kullanım şerhinin yalnızca Hazine hissesi üzerine verilmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerine verilmesi isabetsiz olup, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün 2. fıkrasının 2. paragrafında “Dava konusu ... İli Ceylanpınar İlçesi ... Mahallesi 140 ada 7 parsel saylı taşınmazın toplam 2400 hisse olmak üzere 2139 hissesi ... ..., 261 hissesi Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesinin silinerek tapu kaydının beyanlar hanesine” ifadesinden sonra “23.04.2015 tarihinde ... kızı ...'ın (39595488764) kullanımındadır ve üzerindeki muhdesat ... kızı ...'...
Dava, kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle tapu iptali-tescil ile elatmanın önlenmesi ve muhdesat şerhinin terkini istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasaya göre 15.11.1977 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 54.70 m2 bölümünün orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu, bu bölümde muhdesat şerhine konu herhangi bir dikili muhdesatın da bulunmadığı anlaşıldığına ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 122 ada 110 parsel sayılı taşınmaz tarla, fıstıklık ve ham ... niteliği ile Hazine adına tesbiti yapılarak tapuya tescil edilmiş, 31 parsel sayılı taşınmaz ise davacının da taraf olduğu ve muhdesat şerhinin silinmesi ile ilgili kadastro mahkemesinin 1998/4-13 sayılı davasında hükmen orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesil edilerek muhdesat kaydının silinmesine karar verilmiştir. Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir....