Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
a" ait olduğuna dair muhdesat şerhi mevcuttur. Ayrıca davalı ... tarafından 07.10.2011 tarihli duruşmada muhdesat iddiasında bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece dava konusu 96 ada 26 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesatlar hakkında yukarıda açıklandığı şekilde taşınmazın satış bedelinden muhdesata ve arza isabet eden kısımların oranları ayrı ayrı tespit edilerek satış bedelinin dağıtılmasında bu oranların nazara alınması ve davalı ...'nun muhdesat iddiası hakkında paydaşlar arasında ittifak mevcut olmadığı takdirde görevli mahkemede açacağı davanın sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kısa kararda gösterilmesine rağmen gerekçeli kararda gösterilmemesi, tapu maliki ... mirasçısı ...'...
Bozma ilamında muhdesat iddiasına yönelik oranlamanın yapılması ile ilgili olarak alınan 09.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda muhdesat iddiasının ileri sürüldüğü 1721 ada 4 parsel sayılı taşınmazda iki ayrı yapının olduğu ve taşınmazın güney kısmında bulunan yapının davalılardan ... tarafından muhdesat iddiasına konu olduğu anlaşılmakla bu yapının değerinin, 58.905,00 TL, taşınmazın tamamının değerinin ise 341.727,00 TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Bu davalı yönünden muhdesat değeri/taşınmazın toplam değerinin yüzdelik karşılığı olan (58.905,00/341.727,00 x 100) %17,24 oranının mahkemece esas alındığı hükümde görülmüştür. Davacıların ise diğer yapıyla ilgili muhdesat iddiasına yönelik oran ise yine aynı hesaplama şekliyle (139.482.00/341.727,00 x100) %40,81 olması gerekmektedir. Bununla birlikte davacıların her biri yönünden bu oranın %20,41 olduğu sabit olup mahkemece esas alındığı görülmüştür....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nin 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalı vekili tarafından muhdesat iddiasında bulunulduğu ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açıldığı; mahkemece 07.11.2012 günlü celsede bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, Kuşadası 2....
Kabule görede; dava konusu 668 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında muhdesat şerhi olduğu, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda muhdesat değerlerinin hesaplandığı ve oran kurulmasına rağmen hükümde muhdesat oranları nazara alınmaksızın taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda "muhdesat" kavramından bir arazi üzerinde arzın malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı Türk Medeni Kanunu'nun 722, 724 ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi imkan sağlamaktadır....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; ortaklığın satış yoluyla giderilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; yargılama sırasında hissedarlardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili; 488 parselde yer alan ve bilirkişi raporunda C harfi ile gösterilen binanın müvekkillerinin murisi ...'ye ait olduğunu beyan etmiş, davacı vekili de 22.12.2015 tarihli celsede muhdesat iddiasını kabul etmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde C harfi ile belirtilen binanın olduğu tespit edilmiştir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalılar ... ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz aşamasında muhdesat iddiasında bulundukları anlaşılmıştır....
Yukarıdaki ilkeler çerçevesinde; muhdesat bedelinin toplam satış bedeline olan oranı yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, satış bedelinden muhdesat bedeli oranına tekabül eden meblağın sadece muhdesat sahibi paydaşa/paydaşlara, kalan satış bedelinin ise payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 02.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....