WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı ile aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nin 326/2. maddesi uyarıca yargılama giderinden ve davacılar yararına takdir edilen vekalet ücretinden yukarıda ifade edilen ilkeler doğrultusunda her bir davalının sorumlu olduğu yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrıntılı ve infaza elverişli şekilde belirlenmesi gerekirken tüm muhdesat değeri üzerinden hesaplama yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.2014 tarihli ve 2013/453 Esas, 2014/591 Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davasında yapı bedeli belirlenmiş olup ödenecek bedel de bu değerdir. Muhdesat tespiti davasında belirlenen değerin kamulaştırma davasına bir etkisi yoktur. Dolayısıyla bedel tespiti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, muhdesat değerinin 75.721,80 TL olduğunun tespiti şeklinde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır....

    Aynı şekilde bütünleyici parça niteliğinde olmayıp her zaman için ana taşınmazdan sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşyalar da teferruat niteliğindedir. Yine iyileştirici ve tamamlayıcı nitelikte olan imalatlar da muhdesat niteliğinde değildir. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlerde, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, yukarıda belirtilen yapıların, değerlendirme yapılırken muhdesat niteliğinde olmadığının göz önünde bulundurulması gerekmektedir....

    Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK'nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur....

      İlk derece mahkemesince; "…muhdesatın tespiti davalarında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini ortaklığın giderilmesi davasında açıkça kabul ederek uyuşmazlık çıkarmayanlar dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu kayıt maliklerinin veya mirasçılarının davada taraf olmaları zorunludur. Bursa 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/139 Esas sayılı dosyasının 16/06/2020 tarihli celsesinde dosyamız davalıları Saliha ve Remziye'nin dosyamız davacı Ali'nin 3. Kata yönelik muhdesat iddiasını kabul ettiklerini beyan ettikleri anlaşılmış olup bu davalılar aleyhine muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin açılan davada davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davacının muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin davasının davalılar Saliha ve Remziye yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

      Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucunda, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre; aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen, çardak(10,5 m2) ve korkuluk(124,84m X 1m) taşınmazın bütünleyici parçası, dolayısıyla muhdesat niteliğinde değildir. Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

        Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucunda, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre; aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen, çardak (55 m2) ve tel örgü (45 m2) taşınmazın bütünleyici parçası, dolayısıyla muhdesat niteliğinde değildir. Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

          Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; temyiz eden davalı ... tarafından Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/88 Esas sayılı dosyası ile muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde dava konusu 380 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapı ve 81 adet ağacın eldeki davanın davalısı ...'na aidiyetine karar verildiği ve kararın 21.04.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ve Muhdesat Bedelinin Ödenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

              Somut olayda davacı tarafça 5762 parsel sayılı taşınmazda muhdesat olarak davacıya aidiyeti talep edilen ve mahallinde yapılan keşif sonucunda dosyaya ibraz edilip hükme esas alınan 11.04.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen ve krokide A1 ile işaretli olarak gösterilen bina kısmının 1. ve 2. katlarında yapılan tadilatlar ile taşınmaz girişinde bulunan demir kapı taşınmazın bütünleyici parçası, dolayısıyla muhdesat niteliğinde değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20.02.2013 gün ve 112/55 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların paydaşı olduğu 221 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan tüm yapıların davacı tarafından yapıldığını açıklayarak, tapu kaydına ekli krokide ve tapunun beyanlar hanesinde A, D, E harfleriyle gösterilen yapıların davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu yapıların davacı tarafından yaptırıldığına ilişkin kesin delile ulaşılamadığı, dolayısıyla davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu