Somut olaya gelince; mahkemece, tarafların muhdesat iddiası hakkında beyanları alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki bu muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulması, ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan tarafa bu konuda muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması, verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmesi gerekirken, davalılar ... ve davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti, Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, eşya hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arzın malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Bir kişi lehine muhdesatın tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi olanak sağlar. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca “taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve sadece muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir....
edilen iş bu iyileştirmeler, faydalı masraflar taşınmaz üzerindeki yapıların değerini arttırdığını ve davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, mahkemece taşınmaz üzerindeki yapıların muhdesat aidiyetinin tespitine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yapılar üzerinde beyan edilen tadilat ve ilavelerin toplam değeri 19.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte talep ettiğini, dava dilekçesinde sadece muhdesat aidiyetinin tespitini talep etmiş olmaları nedeniyle dava dilekçelerini muhdesat aidiyeti tespiti ile birlikte ıslah etmek ve taleplerini, terditli hale getirerek öncelikle muhdesatların aidiyetinin davacıya ait oluğunun tespiti, aksi kanaat hasıl olması halinde, yapılarda davacının yapmış olduğu değer arttırıcı masrafların davacıya ödenmesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu bildirerek dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve A ve B harfli yapıların davacı tarafından yapıldığının ve muhdesatın...
Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davalı ...'...
Muhdesat tespiti davasının henüz sonuçlanmadığı, hakkında nihai karar verilmediği bir aşamada dava konusu 172 ada 15 parsel (eski 2903 parsel) sayılı taşınmaz hakkında Kozan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/23 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığına ve derdest olduğuna göre artık muhdesat davası yönünden açılmış ve derdest olan bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiği söylenemez. Bu nedenle mahkemece dava konusu taşınmaz hakkında açılmış ve derdest olan ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğu göz önüne alınarak tarafların iddia ve savunmaları çerçesinde delillerinin toplanması ve sonucuna göre davanın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, arsa niteliğindeki çekişmeli 1 parsel sayılı taşınmazın, 373/2400 ve 1120/2400 hissesinin 30.12.2005 tarihinde imar nedeni ile dava dışı ... ve ... adına, 907/2400 hissesinin ise 26.04.2004 tarihinde hükmen davalının murisi ... adına tescil edildiği, anılan paydaşlar arasında görülen dava sonucunda taşınmazdaki ortaklığını satış sureti ile giderilmesine karar verildiği, Satış Memurluğunca yapılan ihale uyarınca taşınmazın öncesinde paydaş olmayan davacı adına tescil edildiği, davalının eldeki dava tarihinden önce davacı aleyhine açtığı dava ile terditli olarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde muhdesat tespiti isteminde bulunduğu, davacının yargılama esnasında muhdesatın davalı tarafından meydana getirildiğini kabul ettiği, bunun üzerine Mahkemece muhdesat tespiti yönünden davanın kabulüne karar verildiği, anılan hükmün eldeki davanın karar tarihinden önce kesinleştiği anlaşılmıştır. 1....
Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur. Eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemez. Hukuki yarar dava koşuludur. Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucunda, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre; tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen yer betonunun tamamlayıcı ve iyileştirici mahiyette olması, tel çitin ise sökülüp götürülebilir olması nedeniyle muhdesat niteliği yoktur. Bu yapılar nedeniyle kabul kararı verilmesi de doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ve müşterkeleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İncelenmesi gerek duyulan; Taraflar arasında görülen ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı ortaklığın giderilmesi konulu dava dosyasının, dava derdest ise onaylı suretinin, sonuçlanmış ise aslının bulunduğu yerden istenilerek dosya içerisine konulması ve temyiz incelemesi daha sonra yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLEMESİNE, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....