Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2015/63 Satış sayılı dosyasındaki satışa konu 177 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kıymetinin 2.060.559,60 TL olduğunun tespiti ile yapılacak satış işleminde bu değerin esas alınmasına kesin olmak üzere karar verilmiştir. Davacı ... vekilinin 02.10.2017 tarihli dilekçesiyle ortaklığın giderilmesi davasında satış işlemine başlandığı ancak ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1782 Esas sayılı kıymet takdirine itiraz davasında 09.12.2016 tarihinde mahallinde gerçekleştirilen keşif sonucu alınan 22.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde söz konusu muhdesatın bulunmadığı, ancak satış dosyasında düzenlenen tevzi raporunda muhdesat için davalı ...'ye satış bedelinden pay verildiği belirtilerek yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş ve mahkemece muhdesat yönünden belirlenen oranın kaldırılarak dava konusu taşınmazın boş arsa vasfı ile ortaklığının giderilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. ... 1....

    Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 maddeler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Yine, tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır....

      Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

        Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; Davaya konu taşınmaz üzerinde davacı ve davalılar taşınmazdaki muhdesatların, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, bir kısım paydaşlara ait olduğu kabul etmişler, mahkemece, muhdesatlara isabet eden satış bedelinin, muhdesat sahibi paydaşlara, bilirkişi raporunda belirtilen oranlarda verilmesine karar verilmiş ise de, 05.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda, paydaşlar haricindeki üçüncü şahsa ait bina ve muhdesatlar, taşınmazın toplam değerine dahil edilmenden oran kurulduğundan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....

          Davalı ... oğlu ...’ın temyiz dilekçesinde, dava konusu 1775 parsel sayılı taşınmaz yönünden muhdesat iddiasında bulunduğu anlaşılmakla mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan “Üzerindeki binalar ... oğlu ...’e aittir” şerhi dikkate alınarak, ayrıca davalı temyiz dilekçesinde muhdesatın aidiyeti hususunda dava açtığını belirttiğinden bu davanın sonucu beklenerek, muhdesatın paydaşa aidiyetine karar verilir ise bilirkişiden rapor alınarak dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi tarafa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekir. Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulmasını gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesi uyarınca zemini Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesi uyarınca zemini Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

              ın muhdesat iddiasında bulunduğu göz önüne alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın adı geçen davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulması, ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; daha sonra yeniden keşif yapılması veya bilirkişiden ek rapor alınarak, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan kısmın ise tapu kaydındaki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ...'...

                ün muhdesat iddiasında bulunduğu bu ağaçların adı geçen davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak, ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; daha sonra gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan kısmın ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

                  Dava, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. 1. Davalı ...’nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde değildir. 2. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; muhdesat, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçlar olarak tanımlanmıştır. Mahkemece, zeminde bulunan inşaat temeline ilişkin muhdesatın tespiti talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak her ne kadar kaçak yapılar muhdesat niteliğinde kabul edilmekteyse de, somut olayda, kaçak binanın yıkıldığı ve zeminde sadece inşaat temelinin kaldığı ve bilirkişi raporunda ahır ve samanlığa ilişkin değer tespiti yapılırken, inşaat temeline yönelik herhangi bir bedel tespiti dahi yapılmadığı anlaşılmıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhdesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Taşınmaz üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu