Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur. Eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemez. Hemen belirtmek gerekir ki hukuki yarar dava koşuludur. Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucunda, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre; aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen, çardak (55 m2) ve tel örgü (45 m2) taşınmazın bütünleyici parçası, dolayısıyla muhdesat niteliğinde değildir....

    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tesciliyle bir ihtilaf söz konusu olmayıp mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesi, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve nihayetinde sebepsiz zenginleşme olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık mevcuttur. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....

    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

      Mahkemece; mülkiyetin aidiyetinin tespiti davası hakkında karar tarihinden önce ortaklığın giderilmesi davası açılmış olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılan alacak davasının ise kısmen kabulü ile, davalılardan ...'den 123,48 TL, ...'den 92.61,00 TL, ...'ten 192.94,00 TL, ...'den 192.94,00 TL, ...'dan 609.70,00 TL ve ...'...

        Duraksamadan belirtmek gerekir ki; mevcut bir muhdesata sonradan yapılan iyileştirici imalatlar yeni bir muhdesat meydana getirme sayılamayacağı gibi, bu amaçla yapılan giderler de mevcut muhdesata değer kazandıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. Aynı şekilde bütünleyici parça niteliğinde olmayıp her zaman için ana taşınmazdan sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşyalar da teferruat niteliğindedir. Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur....

          Tapu maliki olmayan davacının muhdesatın tespiti isteğine gelince, kural olarak, malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taleple bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Kamulaştırma ve kentsel dönüşümle ilgili durumlarda muhdesatın tespiti davasının, muhdesatı meydana getiren üçüncü kişi tarafından da açılması mümkündür....

            Mahkemece taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerden olup, iyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını 818 sayılı BK'nın 61 ve onu izleyen maddeleri (6098 sayılı TBK 77.madde) hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer malik veya maliklerinden isteyebileceğini, davacının vasiyetnamenin tenfizi davasının neticesinde taşınmaz üzerindeki iştirak halinin son bulması ve dahili davalıların tapu maliki olmaları halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken bu aşamada...

              aidiyetinin tespiti davası değil, sebepsiz zenginleşmeye davalı muhdesat bedellerinin istemine ilişkindir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili "kararın açıkça usul ve yasaya aykırı olup adeta muhdesat aidiyet tespiti dava türünü ortadan kaldırır mahiyette bulunduğunu, çekişmeye konu taşınmaz üzerindeki 2 katlı evin 2....

              Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur ve davanın her aşamasında mevcut olması gerekir. Somut olaya gelince; görülmekte olan asıl dava taşınmaza yönelik ortaklığın giderilmesi davası karara çıktıktan sonra aidiyet tespiti davası olarak ıslah edildiği gibi (birleşen dava da ortaklığın giderilmesi davası sonuçlandıktan sonra açılmıştır) anılan dava sonunda verilen hüküm de kesinleşmiştir. Şu halde hukuki yararın temyiz aşamasında ortadan kalktığının kabulü gerekir. Bu durumda davacı tarafın taşınmazdaki muhdesat nedeniyle eda nitelikli sebepsiz zenginleşme davası açabileceği kuşkusuzdur....

                UYAP Entegrasyonu