Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine yönelik olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, iyileştirilmesini bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan paydaş koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını 6098 sayılı TBK'nun 77 (BK'nun 61) ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre isteyebilecek olup, tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

      Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; istisnai nitelikte olan muhdesat tespiti davası ortaklığın giderilmesi davası söz konusu ise, ancak tapu malikleri arasında görülebilir. Tapu maliki olmayıp da taşınmaz üzerindeki muhdesatta hak iddiasında bulunan kişilerin tespit davası yerine eda davası niteliğindeki sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası açması gerekir. Başka bir anlatımla bu gibi durumlarda tapu maliki olmayan kişi ya da kişilerin muhdesat tespiti davası açmakta hukuki yararı yoktur. Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru değil ise de, yerel mahkemece verilen red kararı sonuç itibariyle doğru görüldüğünden bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 2016/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle dosyanın, 6723 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava; muhtesatın aidiyetinin tespiti ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve ecrimisil istemine ilişkindir. HSK'nın 25/06/2020 tarih 564- 586 sayılı kararının 12. Hukuk Dairesine ilişkin (6) nolu bendi gereğince, taşınmaz üzerinde bulunan yapı, ağaç ve benzeri muhtesatın aidiyetinin tespiti istemi ile açılan her türlü davalar sonucunda genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi görevi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesine ait bulunduğu ancak ne var ki, anılan dairece de görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle istinaf itirazlarının inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın 5235 sayılı Yasanın 35/1.maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

              Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/138 ESAS, 2021/48 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Tokat 1....

                Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında; taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti talebinin niteliğine gelince, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez ve kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu