Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı 12/07/2019 tarihli; adı geçenin fer'i müdahil sıfatı bulunmadığından mahkeme kararını istinaf hakkının bulunmadığı, dava konusu taşınmazdaki muhdesatlara satın almalara dayalı talebinin genel hükümlere göre görülecek muhdesatın tespiti, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak, tazminat, tescil davasına konu olabileceği gerekçesiyle istinaf talebinin reddine kesin olarak karar verilmiştir 6100 sayılı HMK'nun 33.maddesi gereğince; olayları anlatmak taraflara hukuki niteleme mahkemeye aittir. Davacının talebi muhdesat aidiyetinin tespiti değil, muhdesat bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim, dava dosyasının istinaf incelemesi için gönderildiği İzmir BAM 16. HD'nin 2021/995 E. - 2021/840 K. Sayılı 02/09/2021 tarihli kararında davanın "sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi" olarak nitelendirilerek görevsizlikle Dairemize gönderilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16.01.2020 NUMARASI : 2018/586 ESAS - 2020/56 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen "Muhdesat Aidiyetinin Tespiti" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarına dosya üzerinden inceleme yapıldı....

Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhtesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanununun 61 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur. Eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemez. Hemen belirtmek gerekir ki hukuki yarar dava koşuludur. Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucunda, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarına göre; aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen, 18,00 m2 çardak, bir adet demir bahçe kapısı taşınmazın bütünleyici parçası, dolayısıyla muhdesat niteliğinde değildir....

    GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, Muhdesat Aidiyetinin Tespitine ilişkindir....

    Yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

      Yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

        Yukarıda da belirtildiği üzere malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu durumda hukuki yararın varlığı dava şartı olmakla, dava şartı yokluğu olduğu gerekçesi ile davanın 6100 sayılı HMK 'nın 114/1- h ve 115.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine" karar vermiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen .. gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalıların paydaş olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın yarısının davacılara miras yoluyla kaldığını, ancak taşınmazın tamamının davalılar adına tapuya tescil edildiğini, taşınmazın yarısının halen davacılar tarafından kullanıldığını, bu kısımdaki ağaçların davacılar tarafından dikildiğini açıklayarak keşif sırasında gösterecekleri ağaçların, davacılar ve davacıların babaları ... tarafından dikildiğinin ve yetiştirildiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre, davaya konu 191 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçları ile garaj, kömürlük, kulübe, bahçe duvarı niteliğindeki muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece sözü edilen muhdesatların davacılara aidiyetinin tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı İbrahim, Güngör, Yüksel ve Hatice Ö/nün sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, davaya konu edilen taşınmaz üzerinde mevcut evin kalorifer tesisatı ve binanın ısıtılmasının temini için yapılan bağlantılar bağımsız muhdesat meydana getirme niteliğinde değildir....

            Ne var ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Somut olayda; Avanos Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/679 E....

            UYAP Entegrasyonu