Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olayda; davalı ...'nın 11.01.20016 tarihli keşifte alınan beyanında dava konusu 2922 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlar için aidiyet iddiasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda muhdesatlar konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı taktirde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda arz ve muhdesat oranlaması yapılması, bu konuda uyuşmazlık bulunduğu taktirde davalıya muhdesatın aidiyetinin tespiti konusunda dava açmak üzere uygun bir süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Dairemizce verilmiş olan 21/11/2019 tarih ve 2019/1745 esas 2019/2471 karar sayılı kararımız " Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Hukuki yarar dava koşulu olup muhtesat aidiyeti davalarının dinlenebilmesi için davacı tarafın dava açmakta hukuki yararın bulunması zorunludur. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası, kamulaştırma işlemi v.s. dava bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/1esas, 2021/203 karar sayılı dava dosyasında verilen muhdesat aidiyetinin tespiti-tazminat talebinin reddine karşı, davacı vekili ile davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; muhdesat aidiyetinin tespiti-tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacıların muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE, -Terditli sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti Davacı ... ile dayalı Karayolları Gen. Müd. ve ... arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.12.2012 gün 2012/134-527 Esas ve Karar sayılı hükmün Daire'nin 19.02.2014 gün 9962/2687 Esas ve Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının yargılaması sonunda, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, Daire'ce isabetsizlik görülmeyen hükmün onanmasına karar verilmesi üzerine; davacı vekili süresi içerisinde kararın düzeltilmesini istemiştir. Dava, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir....
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı vekili, dava konusu taşınmazın 2015 yılında yapılan kıymet takdir raporunda borçluya düşen 1/2 hissesi için çıplak arazi değerinin 95.205,00 TL olduğu, borçluya ait olup tapuya kayıtlı olmayan muhdesatların değerinin ise 305.934,04 TL olduğu, muhdesatların tespiti hâlinde alacağını daha fazla alabilme imkânı olacağını, dolayısıyla alacaklı olarak borçlu adına muhdesat adiyetinin tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunduğunu belirterek mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacı konumundaki alacaklının, davalı borçlu adına muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1....
Öncelikle aidiyet tespiti davalarının hukuki tanım ve nitelendirmesi ile bu tür davalarda uygulanması gereken ilke ve kuralların açıklanması gerekmektedir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat tespiti ve şerh ... ile ... aralarındaki muhdesat tespiti ve şerh davasının kabulüne dair İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.12.2013 gün ve 221/387 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.10.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Av. Aylin Hakverdi ve karşı taraftan davacı ... bizzat geldiler....
Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Türk hukuk sisteminde aidiyet tespiti diye bir dava türü bulunmamaktadır. Bu tür davanın doktrinde ve Yargıtay uygulamalarında hangi hallerde açılacağı açıklanmış, ancak taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasının varlığı ya da kamulaştırma işlemine tabi tutulan taşınmaz üzerindeki muhdesatlar hakkında görülebileceği benimsenmiştir. Öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde muhdesat aidiyetine ilişkin tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur. (Yüksek Yargıtay 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.11.2011 gün ve 1250/601 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava konusu 1643 parsel üzerindeki 3 katlı binanın müvekkiline ait olduğunu, davalının geçerli bir nedene dayanmaksızın taşınmazın 1 katının kendisine ait olduğundan bahisle hak iddia ettiğini, mevcut yapının tamamının müvekkilinin yurtdışında çalışarak el ettiği gelirle inşaa edildiğini, davalının hiçbir katkısı bulunmadığını açıklayarak, taşınmaz üzerindeki 3 katlı yapının tamamının vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....