"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki zilyetlik şerhinin değiştirilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 29.08.2007 tarihli dilekçesiyle, tapuda Hazine adına kayıtlı ... Köyü 911 ve 912 sayılı parsellerin tapu kaydında beyanlar hanesinde, ... zilyetliğinde olduğunun yazıldığını, oysa bu taşınmazların ... tarafından kendisine satıldığını, zilyetliğin kendisine geçtiğini, tapudaki davalı gerçek kişi yararına olan zilyetlik şerhinin silinmesini ve taşınmazların kendisinin zilyetliğinde olduğunun beyanlar hanesine yazılmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Öte yandan; Paydaşlığın giderilmesi istenilen taşınmazın tapudaki yüzölçümü fiili duruma uymuyorsa tapu kaydındaki yüzölçümünün düzeltilmesi için dava açmak üzere taraflara süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi gerekir. Şayet dava açılmaz veya açılan dava retle sonuçlanırsa ve tapu miktarı fiili durumdan az ise sabit sınırlardan başlanarak taşınmazın yüzölçümü belirlenip teknik bilirkişiye bu doğrultuda kroki düzenlettirilerek, krokide belirlenen yer hakkında karar verilmelidir. Eğer tapu miktarı fiili durumdan daha fazla ise davanın reddi gerekir. Geçerli bir paylaşma (taksim) sözleşmesine dayanılarak açılan paydaşlığın giderilmesi davalarının da reddi gerekir....
Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....
"Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalıların çekişme konusu taşınmazda kayda ve mülkiyete dayalı bir haklarının bulunmadığı ve tapu kaydındaki muhdesat şerhinin ilgililerine şahsi hak tanıyacağı, bu durumda ayni hak niteliğinde olan mülkiyet hakkına üstünlük tanımak suretiyle davalıların haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile elatmanın önlenmesi ve kal isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir ."...
yılından beri Selahattin oğlu ... kullanımında bulunduğu ve taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı kargir ev ve ahır ve fındık ağaçlarının adı geçene ait olduğunun şerhinin yazılmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü ... mevkiindeki 1698 parselin beyanlar hanesindeki 08.05.2003 tarihli orman şerhinin kaldırılmasına, aynı yer 1703 parseldeki 08.05.2003 tarihli orman şerhinin kaldırılmasına, ilk kayıtların aynen bırakılmasına karar verilmiş, hükmün davalılar Orman İdaresi ve Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.07.2017 tarih ve 2017/122 Esas, 2017/200 Karar sayılı hükmünün kaldırılmasına, taraflar arasındaki tapu kaydındaki cins değişikliğinin iptali davasının esası yönünden davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hal böyle olunca, şerh lehtarı ...’nun davada yer alması sağlanarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetli değildir...” gerekçesi ile bozulmuş, bozma kararına karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltme istenmesi üzerine Dairece bu kez; “...Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, kayıtta davalıların mirasbırakanı lehine bulunan muhdesat şerhinin terkinine ve muhdesatın kaline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, dava dışı ...'nun lehdarı bulunduğu ve dava konusu edilmediği anlaşılan muhdesatın şerhinin de hüküm kapsamına alınması doğru olmadığından, Daire bozma ilamında yer alan ve maddi yanılgıdan kaynaklanan “Hal böyle olunca, şerh lehdarı ...'nun davada yer alması sağlanarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetli değildir.” cümlesinin bozma ilamından çıkarılması suretiyle ilamın düzeltilmesine, öte yandan karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenlerin HUMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 14/10/2020 gün ve 2019/7640 Esas – 2020/8836 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, mahkemece uyulan bozma kararı üzerine davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış; bu karara karşı, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
nın fiili kullanımında olduğunun, davalı parselin tapu kaydının muhdesat bilgileri bölümündeki ...'den olma ... ile ilgili şerhin iptali ile harita kadastro teknikeri ...'nun 20.01.2016 tarihli rapor ve krokisinde belirtildiği üzere B harfi ile gösterilen bölümün bahçe olarak ...'den olma ...'nin fiili kullanımında olduğunun, davalı parselin tapu kaydının muhdesat bilgileri bölümündeki "D ve E harfleri ile gösterilen alanın kullanıcısı tespit edilemediğinden Hazine adına tespit edilmiştir." şerhinin iptaline, davalı parselin tapu kaydının muhdesat bilgileri bölümündeki diğer şerhlerin aynen geçerliliğine ve devamına karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davalarda davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, yapılan keşif ve toplanan delilere göre; davacı ...’ın temyiz konusu (A2) ile gösterilen bölümde gerek tespit tarihi itibariyle gerekse tespit tarihinden önce zilyet olduğu, söz konusu bölümü bağ fidanlarını dikmek suretiyle tespit tarihinden önce kullanmaya başladığı anlaşılmakta olup bu bölüm yönünden de davacı lehine zilyetlik ve muhdesat şerhi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün fen bilirkişisi raporunda (A2) ile gösterilen bölüm yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....