Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro tespiti sırasında 101 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesat belirtilmiş, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespitten önce oluşturulan muhdesatlar belirtilmemiş, mahkemece de muhdesat hususunda hüküm kurulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinde taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece tespit günü itibariyle taşınmazlar üzerinde davacının diktiği belirlenen fındık ağaçlarının davacı tarafından dikildiğinin tutanağın beyanlar hanesinde belirtilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine ve muhdesat şerhi verilmesine dair kararın davalı ... ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 11.02.2021 tarihli ve 2020/3850 Esas, 2021/1055 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir....

      Dava, tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki muhdesat kaydının terkini istemine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

        Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapunun beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın zilyetliğin tespiti istemine ilişkin olup, HMK 4/c maddesindeki düzenlemeye göre sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir ... 4....

          Somut olaya gelince; davaya konu taşınmaza ait tapu kaydında taşınmaz üzerinde bulunduğu bildirilen yapılara ait muhdesat şerhinin bulunmadığı, yargılama aşamasında davalıların yapıların davalı ...’a ait olduğu yönünde beyan ve kabulde bulunmadıkları, hükümde satış bedelinin dağıtılmasına esas alınan 14.09.2015 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davalı ...’a ait olduğu beyan edilen yapılar yönünden muhdesat hesabının yapılarak satış bedelinin % 42,80 oranında verilmesi gerektiğinin hesap edildiği anlaşılmaktadır....

            Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden burada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolayısı ile 02.04.2004 tarihli ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının uygulanma olanağı yoktur. Dava konusu 373 ada 93 parsel kadastro beyannamesinde çekişmeli taşınmazın ... ... Vakfı ile ilişiği belirlenmiştir. Kadastro tutanağında mevcut bulunan vakıf şerhinin taşınmazın tapu kaydı üzerine ... Bölge Müdürlüğünün yazısı ile yeniden aynen aktarılması Türk Medeni Kanununun 848 ve 849.maddeleri hükmü gereğidir. Dolayısı ile eldeki davada Türk Medeni Kanununun 1026.maddesi hükmüne aykırılıktan da söz edilemez....

              Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve beyanlar sütunundaki muhdesat kaydının terkini isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. 2010/8121 - 9536 Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

                Davacı ... , 674 ada 2 sayılı parselin taşınmazın 1991 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek dava açmış; 28/10/2010 havale tarihli dilekçeleri ile parsel numarasının dava dilekçesinde sehven 674 ada 2 parsel yazıldığını, dava açtıkları taşınmazın 874 ada 2 parsel olduğunu bildirmiştir. Kadastro mahkemesince çekişmeli taşınmaz kadastro tutanağının kesinleştiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya incelemesi sırasında Kadastro Mahkemesine aktarılan Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında verilen 27.1.2004 gün 2003/123 esas, 2004/45 sayılı davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşılamamıştır. Bu sebeple öncelikle bu karar kesinleşmiş ise kesinleşme şerhinin gerekçeli karar üzerine yazılması, kararın kesinleşmesi için gerekli tebligatlar yapılmamış ise bu tebligatların Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümleri uyarınca yaptırılmasının sağlanması ve temyiz süresinin beklenmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    VAKIF ŞERHİNİN SİLİNMESİ 5737 S. VAKIFLAR KANUNU [ Madde 3 ] 5737 S. VAKIFLAR KANUNU [ Geçici Madde 5 ] 5737 S. VAKIFLAR KANUNU [ Madde 18 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 275 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Vakıflar İdaresi vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 140 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki "Evkafı Hümayunu Mülhak Camii Hitabetine Mesruta Vakfı" şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu