ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile diğer maliklerinden isteyebileceği, buna göre muhdesatın tespiti davasının görülmesinde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla yerel mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf başvurusunda, muhdesatın müvekkili tarafından yaptırıldığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tapu kaydı malikinden bulunmasının mümkün olduğu, muhdesatın tespiti isteminde hukuki yarar bulunmadığı belirtilerek, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyizinde; istinaf gerekçelerini tekrar etmekle, muhdesatın müvekkili tarafından yaptırıldığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
nun 61 ve onu izleyen maddeleri (TBK’nun 77 ve devamı maddeleri) hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin yaptıkları giderler taşınmazın ortaklığının satılarak giderilmesi ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecektir. Bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de dava ve temyize konu muhdesatlar yönünden dosyada toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir....
HD. 2014812069 E. 2015/5499 K) Dava konusu olayda davalıya 666 KHK ek ödemesinde toplam 10.199,74 TL fazladan ödeme yapıldığı bu işlemin hatalı intibak veya hatalı terfi gibi bir şart tasarrufu olmadığı anlaşıldığından davalının fazladan aldığı bu miktarı sebepsiz zengileşme hükümlerine göre geri iade etmesi gerekmektedir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmiştir. ....Dava konusu olayda davalıya 666 KHK ek ödemesinde toplam 10.199,74 TL fazladan ödeme yapıldığı, bu işlemin hatalı intibak veya hatalı terfi gibi bir şart tasarrufu olmadığı anlaşıldığından davalının fazladan aldığı bu miktarı sebepsiz zengileşme hükümlerine göre iade etmesi gerekmektedir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmiştir. TBK'nun 117/2. maddesi gereğince; sebepsiz zenginleşmede zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır....
Ancak, bilindiği üzere; taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz maliki ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK'nin 77. ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur....
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Diğer yandan muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Dosya arasına alınan tapu kaydı ve dava dilekçesindeki davacı beyanına göre davacı dava konusu taşınmaza malik değildir. 6100 Sayılı HMK'nin 114. Maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir....
Duraksamadan belirtmek gerekir ki; gerek yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Medeni Kanun ve gerekse halen yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyeti kural olarak arzın mülkiyetine tabidir. Taşınmazın arzının maliki olan paydaşlar tapu payları oranında taşınmaz üzerindeki muhtesatların da maliki sayılırlar. -//- Somut olayda davalı şirket, üzerindeki muhdesat meydana getirildikten sonra taşınmazı üzerindeki muhdesatla birlikte cebri icra yolu ile satın alıp paydaş olduğuna göre; ortaklığın satış suretiyle giderilmesi sonucu yapılacak satışta sebepsiz zenginleşmesi (TBK.m.60/1) söz konusu olmayacaktır. Kuşkusuz, davacının koşullarının bulunması halinde icrai işlemle payı davalıya geçen önceki paydaşa karşı bir eda davası olarak sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açma imkanı mevcuttur....
Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Dava konusu hak tapu siciline dayanmayıp, harici satın almaya dayandığı ve Belediye tarafından satış işlemi yapılmış olmadığından, davacının selefi ile davacının, taşınmazda mülkiyet hakkı bulunmadığı, yapılan imalat bedelleri sebepsiz zenginleşme veya alacak hükümlerine göre istenebilir nitelikte olduğu, muhdesatın tespiti ya da aidiyeti talep edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen hüküm Dairemiz ve Yargıtay ilkelerine uygun düşmektedir. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ...Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, 2021 parselde kayıtlı 672 m2 arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki binanın vekil edeni tarafından meydana getirildiğini belirterek muhdesatın müvekkili tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile, taşınmaz üzerindeki 3 katlı evin davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı şirket vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, Mahkemenin kararına katılma olanağı bulunmamaktadır....