Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre 2232 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki, bilirkişi raporunda sarı renkte boyalı (C) ve (D) harfleri ile gösterilen yapıların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Her ne kadar davacı vekili ön inceleme duruşmasından sonra mahkememize sunmuş olduğu 16/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde, ''Davamızın Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti olduğu yönünde beyanda bulunmuş isek de dava dilekçemizin açıklama bölümünde talebimizin Muhdesatın aidiyetinin müvekkillerime ait olduğunun Tespiti ve tespit edilecek Muhdesat yönünden bedelin müvekkillerime ödenmesi talep edilmiştir.'' şeklinde açıklamada bulunmuş ise de; davacı vekilince sunulan 15/06/2020 tarihli dava dilekçesinin açıklama bölümünde, muhdesatın tespiti ile satış memurluğunca yapılacak satışta nazara alınmasını talep ettiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.02.2013 gün ve 455/50 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.12.2013 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi, başka kimse gelmedi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... Madeni Yağlar Oto Döşeme Tic. Ltd....

          Buna göre, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki;muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu gözetildiğinde,temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. So... olaya gelince; muhdesatın tespiti istenen dava konusu 312 parsel sayılı taşınmaz,... niteliği ile adına tescillidir. Bu tür taşınmazlar üzerinde tasarruf edilemeyeceğinden muhdesatın tespitini istemekte hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunumun 114. maddesinin h bendi ve 115. maddesinin 2. fıkrası uyarınca bir dava şartı olarak kabul edilen hukuki yararın varlığı mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gereken bir husustur. Söz konusu bu maddeler gereğinde davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.) Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; muhdesatın tespiti istenen dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile ... adına tescillidir. Bu tür taşınmazlar üzerinde muhdesatın tespitini istemekte davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin h bendi ve 115. maddesinin 2. fıkrası uyarınca bir dava şartı olarak kabul edilen hukuki yararın varlığı mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gereken bir husustur....

                Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması(6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, mülkiyetinin aidiyetine karar verilmesi doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu