Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2017/241 ESAS, 2020/86 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesatın aidiyetinin tesbiti KARAR : Terme 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.06.2013 gün ve 483/277 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan muhdesatın aidiyetinin tesbiti ve tapu kütüğüne şerh verilmesi isteğine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda Mahkemece, davacının davasının kabulü ile dava konusu Antakya Armutlu mahallesi 503 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki zemin ve üst katından ibaret iki katlı binanın üst (1.) katının davacı ...’a ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hemen belirtilmelidir ki;dava, muhdesatın aidiyetinin tesbiti davası olup bu tür davalarda HMK'nın 323 ve 114.maddeleri ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca; davanın değeri ve buna göre alınacak harcın, dava edilen muhdesatın dava açana ait olmayan hisselerinin değeri üzerinden ibaret olacağı kuşkusuzdur. Bilindiği üzere; 492 Sayılı Harçlar Yasasında da, harcın alınması veya tamamlanması yanların isteklerine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi hükme bağlamıştır....

    Hal böyle olunca; mahkemece; re'sen gözetilmesi gereken ve dava dilekçesinde açıklanmayan dava değeri davacıya açıklatılmaksızın ve muhdesatın aidiyetinin tesbiti davalarında dava değerinin davaya konu muhdesatın dava tarihindeki değerinden davacının payına düşen kısım dava konusu olmayıp davalıların payına düşen kısım dava konusu olduğundan ve dava değerinin muhdesatın davalılar payına isabet eden değeri olacağı nazara alınarak keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve tapu kayıtlarında adı geçen maliklerden ölenlerin veraset ilamları temin edilerek davaya konu muhdesatın dava tarihindeki değeri belirlenmeksizin ve giderek bu şekilde harca esas dava değeri ve davanın istinaf ve temyiz sınırları içinde kalıp kalmadığı belirlenmeksizin ve belirlenecek dava değerine göre var ise noksan peşin harç ikmal ettirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür. Bu nedenlerle davacının yerinde görülen istinaf isteminin kabulü ile HMK.nun 353/1- a-4- 6....

    Dava, 53 ada 82 parsel üzerindeki zemin kat+birinci kattan oluşan bina ile ilgili açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir....

      Somut olay bu yönüyle öncelikle değerlendirildiğinde; dava, davacı ile davalıların paydaşı oldukları taşınmaz üzerinde bulunan 2 adet yapının ve bir kısım meyve ağaçları ile fındık ocaklarının davacı tarafından yapıldığının tesbiti istemine ilişkin olup dava değeri aidiyetinin tesbiti istenen yapıların ve meyve ağaçları ile fındık ocaklarının davalıların payına isabet eden dava tarihindeki değerinden ibarettir. Mahkemece yapılan keşif neticesi alınan inşaatçı bilirkişi raporuyla aidiyetinin tesbiti istenen yapıların değerleri belirlenmiş ise de ziraatçi bilirkişi tarafından davacının kendisi tarafından yetiştirildiğini iddia ettiği meyve ağaçları tam olarak tesbit edilmediği gibi ağaçların ve fındık ocaklarının grçek değerleri değil odun değerleri belirlenmiş ve mahkemece bu değerler esas alınarak harç alınarak dava bitirilmiştir....

      Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. ./. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre zemin üzeri birinci katın davacı tarafından yaptırıldığı sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün 1'inci fıkrasının HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre davada yöntemine uygun biçimde taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Muhtesat aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin davada taraf olmaları zorunludur. Dosya içeriğindeki tapu kaydından dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu 460 parsel sayılı taşınmazın ... ve... adına paylı olarak kayıtlı bulunduğu, tarafların adı geçenlerin mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır....

          Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri 09/03/1999 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri Altınoluk Köyünde bulunan toplam 20 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişler; daha sonra 06/10/2011 tarihli dilekçe ile davayı mütemmim cüzlerin aidiyetinin tesbiti olarak ıslah etmişlerdir....

            "İçtihat Metni" Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti, olmadığı takdirde muhdesatın malzeme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminin reddine karar verilmiştir. Hüküm, kabulüne karar verilen alacak davası yönünden temyiz edilmiştir. Muhdesat yönünden kurulan hükme yönelik temyiz bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın niteliği, tarafların sıfatı, temyize konu hükmün kapsam ve gerekçesi dikkate alındığında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay (3).Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (3).Hukuk Dairesi Başkanlığı’na SUNULMASINA, 21.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu