Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; kaçak oldukları gerekçesiyle muhafaza altına alınarak yediemine teslim edilen hayvanların el koyma tarihindeki değeri esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerekirken, hayvanlara el koyma tarihi ile ceza mahkemesi kararının kesinleşme tarihi arasındaki dönemi esas alınarak ve olmayan gelir kalemleri ile birlikte tazminat hesabı yapılması ve zararın oluşmasında davacının müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğu, bu durumda el konulan hayvanların iade edilmemesi nedeniyle hükmedilecek tazminat miktarından uygun miktarda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu durumun gözetilmemesi ile talepten fazla tazminata hükmedilmesinin usul...

    Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları, müzekkere cevapları dosya içeriği ile birlikte kül halinde düşünülüp değerlendirildiğinde; davaya karışan ---- plaka numaralı aracın kaza tarihi itibariyle --- bulunduğu, ----- bulunan araç kazaya karıştığında kazanın mağduru olan kişi veya kişilerce----öncelikli olarak---- kazaya karışan aracı teminat altına alan sigorta şirketine başvuru yapılması gerektiği, başvuru ile bir sonuç alınamadığı takdirde -----tanzim eden şirkete karşı cismani zararın tazmini için dava açılması gerektiği, somut olayda kazaya karışan ----sayılı aracın ---- bulunduğu, işbu poliçe ile dava dışı---- kazaya karışan aracın sigortacısı olduğu, ---kazaya karışan araç sebebiyle --- karşı dava açılamayacağı anlaşılmıştır. ---- poliçesini düzenleyen dava dışı --- karşı dava açmak yerine aracın ---- bulunduğu halde ---- karşı huzurdaki maddi tazminat davasının davacı vekilince açılmasında usûl ve yasaya uyarlık görülmemiş, eldeki davada ---- maddi zarardan sorumlu...

      O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, özellikle, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olan davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmayışı, davacının kaza nedeniyle % 5,2 oranında sürekli maluliyete uğrayacak biçimde yaralanmış olması nedeniyle oluşan zararın ağırlığı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. 3-Davacı taraf, dava dilekçesinde, davaya konu ettiği manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan tazminat için, dava tarihinden itibaren faize karar verilmiştir....

        , Davacı --- kendisine çarpan aracın etkisiyle ayağı kırılmış ve bir müddet hastanede tedavi gördüğünü, Kısa bir süre tedavi gördükten sonra sağlığına kavuşup hastaneden taburcu olan davacının herhangi bir malullük durumu veya uzuv, hareket kabiliyeti kaybına dair hastane raporu bulunmadığını, Böyle bir rapor olmadan davacının kalıcı kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat talep etmesi kötüniyetli olduğunu, yine aynı şekilde bakıma muhtaç olduğuna dair (geçici ve ya kalıcı olarak) herhangi bir evrak sunamayan davacının----- maddi tazminat talebinin reddi gerektiğini, Davacının maddi tazminat taleplerinin hiç biri gerçek durumla bağdaşmadığını, Yine belirtmek isteriz ki davacının talep ettiği manevi tazminat miktarı çok fahiş olduğunu, Bu talebin kabulü mümkün olmadığını, Tüm bu sebeplerle öncelikle kazanın davacının kusurundan kaynaklanmış olması sebebiyle maddi ve manevi tazminattan sorumlu olmayan müvekkilimiz adına haksız tazminat taleplerinin ve davanın reddinin gerektiğini beyan...

          Bu durumda, diğer sorumlular hakkında açılan davada TBK'nın 166 ve 168. maddesi de gözetildiğinde, aktüer hesaplama nedeniyle davacıların tazminat alacağı daha fazla olduğu hesaplansa dahi, davacı; diğer borçluların mahkemece tespit edilen kusurlarına isabet eden bakiye zararı (ilk kararda hüküm altına alınan kısmı aşan), müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle diğer borçludan da talep edilemez. Davacılar tarafından, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan diğer araç sürücüsünün kusuru nedeniyle Kulu Asiye Hukuk Mahkemesine açılan davada, diğer araç sürücüsü işleteni ve sigorta şirketinin sorumlu olacağı tazminat miktarı belirlendiğinden, toplam zarar söz konusu kararda hüküm altına alınan miktardan daha fazla olsa dahi, eldeki davada ancak kesinleşmeyen kısım (ölenin kusuruna isabet eden kısım) hüküm altına alınabileceğinden, davacılar vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

            Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.’’ şeklinde olduğunu, müvekkilin, araç üzerinde fiili tasarrufu bulunmadığından, işleten sıfatının da bulunmadığını ileri sürmektedir. GEREKÇE : Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemlidir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı tarafça maddi tazminat davasından ferat edilmesi nedeniyle, bu talep hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne kara verilmiştir....

              Kazadaki yaralanma nedeniyle, soruşturma dosyasında davacı-müşteki ile dava dışı şüpheli, kayıtsız şartsız uzlaşmaya varmış, -------" imzalanmış, UZLAŞMA SONUCU UZLAŞMA NEDENİYLE KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verilmiştir. 5271 sayılı CMK'nun 253/17. bendinde; "-----uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. "CMK'nun 253/19. bendine göre ise "... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır....

                Kazadaki yaralanma nedeniyle, soruşturma dosyasında davacı-müşteki ile dava dışı şüpheli, kayıtsız şartsız uzlaşmaya varmış, -------" imzalanmış, UZLAŞMA SONUCU UZLAŞMA NEDENİYLE KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verilmiştir. 5271 sayılı CMK'nun 253/17. bendinde; "-----uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. "CMK'nun 253/19. bendine göre ise "... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır....

                  Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, ... tarihli uzlaştırma raporunun incelemesinde; tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir talepleri olmadan uzlaştığı, anılan kanun maddeleri ve içtihatlara göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağı, ilam mahiyetinde olan ve aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gereken uzlaşma raporuna göre maddi tazminat yönünden uzlaşan davacının artık maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı, Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... tarih, ... Esas - ... Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere uzlaşma nedeniyle aynı eylemden sigorta poliçesi sebebiyle hukuki sorumluluğu üzerine alan sigorta şirketini de kapsadığı da nazara alındığında açılan maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    ATK trafik ihtisas dairesi tarafından düzenlenen raporda davalı araç sürücüsünün kazada %15 oranında kusurlu olduğu belirtildiğinden ve bu kusur oranı olayın oluş şekline uygun olduğundan mahkememizce de bu oranda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu kabul edilmiş ve bu kapsamda davalı ...'ın trafik kayıtlarında araç maliki görünmesi ve davalı ... şirketinin de bu aracın kaza tarihinde zorunlu sigortacısı olduğu anlaşıldığından davalıların tümününü maddi tazminat sorumluluğu olduğu ve davalı sürücü ile araç malikinin ayrıca manevi tazminat sorumluluğu olduğu kabul edilmiştir. ATK İhtisas Dairesi tarafından davacının %10,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin ve 9 ay süre ile geçici iş göremez olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davacının bu oranda maluliyeti olduğu kabul edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu