Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulü ile davacı ... için 244.667,03 TL. işgöremezlik tazminatı ve 5.000,00 TL. tedavi gideri olmak üzere toplam 249.667,03 TL'nin; davacı ... için 1.000,00 TL. gelir kaybının kaza (sigortacı için dava) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 30.000,00 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ... şirketi dışındaki davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Ticaret ve Sanayi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ... zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı ...'...

    Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay'ca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı vekili tarafından süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Asıl dava, trafik kazası nedeniyle işgöremezlik tazminatı, araç hasar bedeli, araç kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine; birleştirilen dava ise, araç hasar bedeli ve araç kazanç kaybından oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir. Anayasanın 141. maddesinde, mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması öngörülmüş bulunduğu gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde de verilen hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışılması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir....

      İçişleri Bakanlığı (İzafeten Maliye Hazinesi) aleyhine 09/11/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, otoparka çekme ve muhafaza nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi ve tazminat ile satışın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

          Söz konusu belgede CMK'nun 253. maddesi çerçevesinde davacıya uzlaşmayı kabul ya da reddetmenin hukuki sonuçları anlatılmış, teklif formunun (D) bendinin (a) alt bendinde;uzlaşmanın gerekleşmesi durumunda mağdur ya da suçtan zarar görenin her türlü hukuki dava ve takip haklarının sona ermesi karşılığında şüpheli hakkındaki suç soruşturmasının son bulacağının belirtildiği, davacının uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle formun altını imzaladığı, Cumhuriyet Baş Savcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 5271 sayılı CMK' nun 253/17. bendinde; "Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. " CMK' nun 253/19. bendine göre ise "... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır....

            Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; maddi tazminata ilişkin davanın, feragat nedeniyle reddi gerektiği, manevi tazminat talebi bakımından da davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve davacının %17 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin anlaşıldığı, bu durumda maddi tazminata ilişkin ödemede bulunulduğu hususu ile tarafların mali ve sosyal durumları ile, tazminat yükümlüsünün aşırı yük altına sokulmaması tazminatın zenginleşme aracı kılınmaması, ceza niteliğine bürünmemesi duyulan manevi acıyı ve bozulan manevi dengeyi düzeltecek teselli ve ruhi tatmini sağlayacak ve hayat boyu duyulacak ve çekilecek elem ve acıya karşılık gelecek elem ve hususları nazara alınarak manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle; "1-MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2-MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; a- DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE b-25.000 TL manevi tazminatın 30/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... dan tahsili...

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; maddi tazminata ilişkin davanın, feragat nedeniyle reddi gerektiği, manevi tazminat talebi bakımından da davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve davacının %17 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin anlaşıldığı, bu durumda maddi tazminata ilişkin ödemede bulunulduğu hususu ile tarafların mali ve sosyal durumları ile, tazminat yükümlüsünün aşırı yük altına sokulmaması tazminatın zenginleşme aracı kılınmaması, ceza niteliğine bürünmemesi duyulan manevi acıyı ve bozulan manevi dengeyi düzeltecek teselli ve ruhi tatmini sağlayacak ve hayat boyu duyulacak ve çekilecek elem ve acıya karşılık gelecek elem ve hususları nazara alınarak manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle; "1- MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2- MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN; a- DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE b-25.000 TL manevi tazminatın 30/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T5 dan tahsili...

              İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla beraber davalının el koyduğu araçları uzun yıllardır davacıya muhafaza için tevdi ettiğinin tartışma konusu olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin vedia akdi mahiyetinde olduğu ve tevdi ücretinin kararlaştırılmadığı idarenin mevzuatına göre otopark sahibinin alacağının aracın gerçek malikine iadesinden veya satışından sonra muaccel hale geldiği, davalı idarenin tevdii ettiği araçlar nedeniyle davacının iş hacmi artmakta ve menfaat de temin ettiği, hacizli yakalamalı araçlar ya da adli merci kararlarına göre muhafaza altına alınan araçların otopark ücretleri işlem sırasında araç sahibi tarafından ödendiği, araç icra satışı ile satılmış ise satış bedeli üzerinden otopark ücreti öncelikle tahsil edildiği, 2918 sayılı Kanuna muhalefetten dolayı trafikten men edilen ve muhafaza altına alınan araçların otopark ücretleri; Karayolları Trafik Yönetmeliği...

                Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davacı tarafa ait araç hasar bedeli yönünden, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; davalı tarafın kazadaki kusur oranına göre davacı ...'...

                  Anonim Şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı ... Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir. 2918 sayılı KTK'nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre, trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay'ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür (Yargıtay 17....

                    UYAP Entegrasyonu