Yasanın 390/3. maddesinde “tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.", yine 397. maddesinin 1. fıkrasında "İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar." ve yine 393. maddesinin 1 ve 2. fıkrlarında "İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar....
Tarafa ait ... başvuru numaralı ibareli marka ile birebir aynı olarak kullanıldığı, bu kullanımın aynı sınıfta yer alan 36.sınıf “Sigorta hizmetleri” alanında karışıklık ve iltibasa sebep olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. GEREKÇE Dava, markaya tecavüzün meni refi tespiti ile maddi tazminat istemine ilişkindir.Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir isteminin reddine dair 17.06.2022 Tarihli ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; davacının delil olarak dayandığı delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre ihtiyati tedbir istemine konu alan adının davacının alan adından ve marka başvuru tarihinden önceki tarihte tescil edildiği tespit edilmiş olmakla bu aşamada davacının iddiası yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati tedbir isteminin reddi yerindedir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin reddi gerekmiştir....
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN DAVACI : VEKİLİ : KARŞI TARAFLAR : VEKİLİ : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/05/2022 tarih ve 2022/343 E. Sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı ... arasında imzalanan iş sözleşmesinin sona ermesini takiben davalının taraflar arasında imzalanan rekabet yasağına ilişkin sözleşmeye aykırı davrandığını, davalı ...'...
GEREKÇE:Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, bonoya dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı meni tespit davasında, takibe konu bononun müvekkiline ait olmadığını ve bilgisi dışında düzenlendiğini ileri sürerek icranın durdurulmasına yönelik tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davanın açılmasından evvel takibin başlatılmış olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı tarafın ancak yargılama ile elde edebileceği sonucu tesis eden ihtiyati tedbir kararı hatalı olduğu için kaldırılması gerektiği, sadece 50.000,00-TL teminat ile tedbirin kabulüne yönelik kararın müvekkili şirketin zararını karşılamaktan çok uzak olduğu, yaklaşık ispat ve haklılık durumu gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, davacı taraf davasında ve ihtiyati tedbir talebinde haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde sadece adres belirttiği, tesisat numarasını kasten ve kötü niyetle belirtilmediğini, davacının abonelik tesisi talep ettiği tesisat adresi ile davacının vergi levhası, işyeri açma ruhsatı ve fırın açma ruhsatı adresi uyuşmadığını, bu nedenle abonelik taleplerinin olumlu değerlendirilmediğini, tesisatta elektrik tüketim bedeli ödenmeden abonelik devredildiği ve faturaların hiçbirinin ödenmediğini, ......
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI .... TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Ankara 3....
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle; Davacı tarafın beyan, iddia ve talepleri HMK 29.maddeye aykırı olduğu, dosya kapsamı ile de sabit olduğu üzere davacı tarafın haksız ve yerinde olmayan istinaf talebinin reddi gerektiği, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın usul ve yasaya, dosya kapsamına, somut olaya uygun olduğundan, davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Talep, iş yerine tedbiren elektrik bağlanmasına ilişkin muarazanın giderilmesi ve ihtiyati tedbir isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince elektriğin açılması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilince karar istinaf edilmiştir....
Bu durum "gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilir" kriterine uygun olmakla, somut olayda HMK'nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece 171.633,60.-TL borç bakımından toplam 50.000,00.-TL'lik alınan teminatın yeterli olmasına, önceki borçlardan davacının sorumlu olup olmadığı ve bu nedenle davalı şirkete borçlu olup olmadığının yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da bulunmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
sonucunun etkisiz hale gelmesini önlemeye yarayan geçici himaye olduğunu, mahkemece verilen kararın gerekçesinin ihtiyati tedbir kurumunun amacına ve ruhuna aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Yine HMK'nın 390/3. maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında ve özellikle yargılama aşamasında toplanacak delillere göre her zaman talep edilip mahkemesince değerlendirme yapılabileceğinin tabii bulunmasına göre mevcut dosya içeriği itibariyle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme ara kararında isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....