Maddesindeki şartları taşıdığı anlaşıldığından davacının ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, dava değerinin %15'i oranında nakdi ya da gayrinakti teminat yatırıldığında 22.03.2021 tarihli, E-19966705- 030.01- 22452297 sayılı para cezası işleminin durdurulması yönünden ihtiyati TEDBİR KONULMASINA,", karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı da içerir 09/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın esasına karşı cevaplarının yanı sıra, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığından bahisle, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 02.11.2020 NUMARASI: 2020/596 Esas DAVA: Haksız rekabetin tespiti, meni - ihtiyati tedbir Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti ile meni davasının yargılaması sırasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının daha fazla zarara uğramaması, tüketicilerin de daha fazla yanıltılmaması için ihtiyati tedbir taleplerinin bulunduğunu, ... isimli ürünle ilgili olarak covid 19 isimli virüsün tedavisine yönelik bir ürün olduğu imasını taşıyan tüm tanıtımların yapılmasının engellenmesi, bu anlamda eczanelerde yapılan tanıtımların ve buna dair haberlerin yayından kaldırılması, bunun mümkün olmaması halinde ilgili sitelere erişimin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesinitalep etmiştir....
Davacı kurum vekili, davalı Hazineye ait taşınmazlarda 49 yıl süreyle tesis edilen 14.10.1998 günlü intifa hakkı uyarınca taşınmazlarda tasarrufta bulunduklarını, davalı Hazinenin 26.11.2009 ve 19.03.2010 tarihli yazılarıyla davacının intifa hakkı sözleşmesine aykırı davrandığını belirterek hasılat payı ödenmesini ve intifa hakkının terkinini istemek suretiyle muaraza yarattığını ileri sürerek hasılat payı ile gecikme zammı nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, irtifak hakkı sözleşmesinin aynen ifasını ve 26.11.2009 ile 19.03.2010 tarihli işlemlerle haksız, hukuka aykırı olarak yaratılan muarazanın giderilmesini ve tahliyeye kalkışılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı Hazine, Sincan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının irtifak hakkı sözleşmesine aykırı davrandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talepli açtığı dava sonrasında tensiben yukarıda belirtildiği gibi 5.000,00 TL teminat karşılığında davalıya ait 33 numaralı parsele ihtiyati tedbir konulduğu ve davalı parselde su drenaj işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati tedbirin infaz edildiği görülmektedir. Davalı tarafın itirazı üzerine 06/10/2020 tarihli duruşmada tensiben verilen 33 numaralı parseldeki su drenaj işlemlerinin durdurulmasına yönelik ara kararından dönüldüğü ve bu kısma yönelik ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiği görülmekle ve bu konu hakkında daha sonra davalı aleyhine yeniden bir karar da verilmediği görülmekle davalı tarafın tedbirin bu kısmını istinaf konusu etmesinde hukuki yararı yoktur çünkü belirtildiği gibi bu kısma yönelik ihtiyati tedbir 06/10/2020 tarihli duruşmada kaldırılmış istinafa konu olan 16/10/2020 tarihli duruşmada da bu husus aynı duruşmada tekrar teyit edilmiştir....
içerisinde ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini talepli belirsiz alacak davası açıldığını, dosyanın yerleştirme kararı sonrasında henüz işlem yapılmadığını, uğranılan zararın tahsili talepli açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 4.000.000,00-TL tutarındaki zararın istendiğini....
Mahkemece istinafa konu 10/10/2022 tarihli ara kararda davanın adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olduğu ve tasfiye heyetinin oluşturulduğu, ara kararlarda belirtildiği üzere ortaklığın mal varlığının satış ve nakde çevirme işlemlerine devam edildiği ve tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığından bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. HMK'nun "İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar " başlıklı 341 .maddesinde "nihai kararlar ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" şeklinde düzenlenmiştir....
Mahkemece, HMK’nun 389. maddesi uyarınca ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, somut olayda geminin uyuşmazlık konusu olmadığı, davacı tarafça ibraz olunan belgelerin bir borcun varlığını ve muacceliyetini ispatlamak için yeterli olmadığı, iddiaların ancak yargılama sonunda ispatlanabileceği, işin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle İİK’nun 257. ve devamı maddelerinde sayılan ihtiyati haczin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbir talep edenler vekili temyiz etmiştir. 1-Talep, davacıların işçilik alacaklarını teminen gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesisi için MV "... gemisinin seferden meni konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir....
nin otel görsellerini ve iletişim bilgilerini içeren, müşteriler nezdinde tereddüt yaratan www...com uzantılı web sitesine erişimin engellenmesini, davalıların şahsi sasyal medya hesapları da dahil olmak üzere, müvekkili şirket ve otel işletmesi ile ilgill hiçbir iletişim mecrasından paylaşım yapmamasını ihtiyati tedbir kapsamında talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği ara kararında; "...İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanun maddesinde de görüleceği üzere ihtiyati tedbir istemi ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecek olup ayrıca ihtiyati tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir....
Davalı vekili cevap ve ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesi uyarınca davayı bakmaya Ankara Mahkemelerinin yetkili olup mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkisiz mahkemece verilen tedbir kararının yerinde olmadığını, müvekkili kurum tarafından tesis edilen işleminin mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, tedbirin kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 04/08/2022 tarihli ara kararı ile; ''Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK’nun 394/5. maddesi uyarınca itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....
Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı da içerir 01/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın esasına karşı cevaplarının yanı sıra, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....