Nitekim HGK 2004/...-417 E.- 2004/442 K.sayılı kararında da muarazanın men'i (çekişmenin giderilmesi) davalarının usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğinde olduğunun, bu tür davalarda hem bir muarazanın varlığının tespitinin ve hem de onun men'inin talep edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan ilkeler ışığında esasa girilip doğacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi yöntem ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05...2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı her ne kadar açtığı davada ... ........ kararının iptalini istemişse de dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının taraflar arasında abonelik sözleşmesi nedeni ile davalının kayıp-kaçak kullanımı, ......... okuma bedelini ve daha önce alınan bu bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda çıkan muarazanın men'ini diğer bir deyişle çekişmenin giderilmesini istediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Yasanın 25, 31, 119.maddeleri gereğince mahkeme açılan bu davayı aydınlatmalı, ... ........ kararını delil olarak kabul etmeli, davacı tarafa dava değerini açıklattıktan sonra açılan bu davayı alacak davası (eda davası) olarak görmelidir. Nitekim HGK 2004/...-417 E.- 2004/442 K.sayılı kararında da muarazanın men'i (çekişmenin giderilmesi) davalarının usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğinde olduğunun, bu tür davalarda hem bir muarazanın varlığının tespitinin ve hem de onun men'inin talep edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 01/05/2008 No : 465/140 Taraflar arasındaki menfi tespit-muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 13.09.2006 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığı işyeri ile ilgili olarak kendi adına abonelik sözleşmesi yapmak için davalı kuruma yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını, önceki abonenin davalı kuruma olan borcundan müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, davalı kurumun 02.10.2006 tarihinde kaçak elektrik tutanağı tutup, tahakkuk yaptığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını iddia ederek 13.09.2006 tarihli davacının abonelik sözleşmesi yapma talebinin kabulünün tespitine, müvekkilinden talep edilen 16.757.63 YTL’den borçlu olmadıklarının tespitine karar...
Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur....
e ait ... numaralı abone borcu bulunduğu gerekçesiyle talebini yerine getirmediğini, davalı şirketin abonelik vermemesinin hiçbir hukuki ve yasal dayanağı bulunmadığını, mülkiyeti kendisine ait olan dükkanın önceki abonesi olan dava dışı ...'in bahse konu iş yerini abonelik dönemine ait borcu ödemeden boşalttığını, bu durumun mağduriyetine sebep olduğunu ileri sürerek; yeni elektrik aboneliğinin adına tesisini, elektriğin açılmasını, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, muarazanın giderilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; maliki olduğu konuta su aboneliği talep ettiğinde, iskan işlemlerinin tamamlanmadığı gerekçesi ile davalı idarece abonelik verilmediğini belirterek, mağduriyetinin giderilmesi yönünden su akışının sağlanması için tedbiren abonelik verilmesine, dava sonucunda da geçici abonelik tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; dava konusu taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığını, statik rapor ve iskan müracaat yazısı ile birlikte şahsen başvuru halinde abonelik yapılabileceğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....
zararların oluşmaması için tedbiren davalı tarafından dava sonuna kadar elektrik verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, köylülerin diğer abonelik bağlantılarından elektrik almaları ve bölgedeki yüksek kaçak enerji kullanılmasından dolayı elektrik akımını güçsüzleştirdiğini, bundan dolayı sürekli elektrik kesintisi olduğunu, elektrik kesintisinin önüne geçebilmek için elektrik tellerinin ve trafoların onarım ve bakımının sürekli olarak yapıldığını, elektrik trafo merkezlerinden elektriğin tamamen kesilmediğini, sadece tri fazdan mono faza düşürüldüğünü, mesken abonelik sözleşmelerinde enerjinin mono fazdan verildiğini, abone sahibi meskeninde güç artırımı talebinde bulunuyorsa Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının içinde yazılı olan yükümlülükleri (tadilat projesi, dağıtım şirketine enerji müsaderesi, depo fark bedeli, iç tesisat tadilatı ve sayaç değişikliği) yerine getirerek başvuru yapması gerektiğini, ancak bu eksiklikler yerine getirildiğinde tri faz verilebileceğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın giderilmesi-abonelik tesisi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 602,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın...