Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mankemece, TMK.nun 713/2. maddesinde belirtilen ölüm nedenine ilişkin koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 177 parselin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle davacılar adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 177 parsel, 15.850 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla... adına 16.10.1959 tarihinde tescil edilmiştir. Dava TMK.nun 713/2. maddesi ölüm nedenine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar miras bırakanı... mirasçılık belgesine göre 04.04.1962 tarihinde ölmüştür. Dava konusu taşınmazın tapulama tutanağının tescilinden sonra davalılar miras bırakanı... ölmüştür. Ölümün gerçekleştiği 04.04.1962 tarihinden, tapuda intikalin gerçekleştiği 05.11.2009 tarihine kadar TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan 20 yıllık sürenin dolduğu anlaşılmaktadır....

    Tam mülkiyet üzere arsa niteliğiyle 336 m2 olarak kadastro yoluyla 14.08.1969 tarihinde ...oğlu ... adına tescil edildiği herhangi bir intikal işleminin yapılmadığı görülmüştür. Nüfus kayıt örneği dosyadadır. ...oğlu ...’nın 19.01.1932 tarihinde ölü olduğu anlaşılmıştır. Hasımsız veraset belgesi dosyadadır. Kayıt maliki ...oğlu ...’nın 19.01.1932 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarının belirlendiği anlaşılmaktadır. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık tapuda ölü kişi adına tescilli olan taşınmazın TMK.nun 713/2.maddesi yollamasıyla aynı kanunun 713/1.maddesindeki koşulların gerçekleşmesi durumunda tapu iptal, tescil kararı verilip verilmeyeceğinde toplanmaktadır. Bilindiği üzere, dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

      Yönetimi vekilinin hazır bulunduğu ve davayı takip etmeyeceklerini imzası ile beyan ettiği, davalı Hazine vekilinin ise bu celsede hazır bulunmadığı, harcı tamamlanmayan yenileme talebinden sonra 08.07.2010 tarihli celsede karşı tescil talebinde bulunduğu, bu halde de Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca açılan tescil davasının H.U.M.K. 409. maddesi uyarınca 3 aylık kanunî süre dolduğu, karşı tescil davasının, ancak, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince açılan ve devam eden bir davada sözkonusu olacağı, karşı tescil isteminde bulunulduğunda hukuken böyle bir davanın bulunmadığı, Hazine tarafından usûlüne uygun bir tescil davası da açılmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi....

        Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; mahallinde yapılan keşif, uygulama ve teknik bilirkişi raporları, taşınmazın fotoğrafları ve kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davaya konu edilen ve 29.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8,73 metrekarelik taşınmaz bölümünün kadastro tespiti sırasında yol vasfı ile tescil harici bırakıldığı ve yol vasfında olduğu, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı tarafın ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı, davacı taraf lehine MK.713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır....

        Dava bozma sonrası, TMK’nın 713/2. fıkrasında yer alan maliki yirmi yıl önce ölmüş ve tapu kaydının bu nedenle hukuki değerini yitirmesi hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nın 713/1, 2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK.nın 713/2. fıkrasıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/2. fıkraları karşısında 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulama olanağı görülmemektedir....

          Dava TMK 713/2 maddesi gereği "...Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..." hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere; kural olarak tapulu bir taşınmazın zilyetlik ile kazanılması mümkün değil ise de, bazı durumlarda kanun koyucu birtakım istisnalar tanımıştır. Bunlardan biri de TMK 713/2 maddesidir. TMK 713/2 maddesi TMK 713/1 maddesine atıf yaparak "..aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir...”hükmünü içermektedir....

          (HMK madde 297/ç) ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Dava; miras taksim, TMK 713/1-2 hükümleri ile haricen satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. 1)Dava konusu 350,529,533,857,1230,1346,1433,1446,2079,2177,2181,2199,3338, 706 ve 1450 parseller 11.05.1965 tarihinde tapulama yoluyla tespit ve tescil edilmiştir. Davacıların kadastro tespiti öncesine ilişkin iptal ve tescil istekleri yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle red kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Anılan parsellere ve paylara ilişkin kadastro sonrası TMK 713/2 maddesindeki ölüm, aynı Kanunun 676 ve 677 maddesindeki harici taksim ve pay satışına ilişkin iptal tescil isteğine gelince; iptal ve tescili istenen ¼ 'er pay malikleri ... davacıların miras bırakanı olup, davalı ... da aynı miras bırakanın mirasçısıdır....

              Köyünde 1980 yılında yapılan kadastro tespit çalışması sırasında 291 parsel sayılı taşınmazın adına tespit ve tescil edildiğini,bu taşınmazın güneyinde bulunan yaklaşık 3000 m2 yüzölçümündeki tespit harici bırakılan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu ileri sürerek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine davalı Hazine T.M.Y.nun 713/6.maddesine dayalı isteminin kabulü ile, dava konusu bilirkişi rapor haritasında (A) ile gösterilen 2397,65 m2.yüzölçümündeki taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 18/1.maddesi gereğince Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir....

                Mahkemece davacı ve asli müdahillerin davasının reddine, taşınmazın TMK'nın 713/6 maddesi gereğince tarla vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ..., davalı Orman Yönetimi vekili ile asli müdahiller ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında yapılan orman kadastrosu ile 02.09.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 07.03.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile 1973 yılında genel arazi kadastrosu ve 2010 yılında gerçekleştirilen kullanım kadastrosu mevcuttur....

                  UYAP Entegrasyonu