Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 714 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 133 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 135 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.02.2004 gün ve 2003/220-2004/38 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesinin 30.04.2004 gün ve 2004/3084-3458 sayılı ilamı ile, (...Davacı, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davacının daha önce aynı yerle ilgili Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesinde, 2000/230 E., 2001/19 Karar sayılı dosya ile açtığı tescil davasının reddine karar verildiğini, hükmün kesinleştiğini belirterek esasa girilmeden kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece davacı gerçek kişilerin davasının zilyetlik şartlarının yararına oluşmadığı gerekçesiyle REDDİNE, davalı Hazinenin karşı tescil talebinin ise taşınmazların taşlık ve ... olmaları nedeniyle tescil ile sınırlandırılmaya tabi bulunmadıkları gerekçesiyle REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 09.06.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Taşınmazların bulunduğu yerde 1977 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır....

      Ancak TMK.nun 713/1 maddesine göre açılan davalarda yine TMK. nun 713/3 maddesine göre Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliği kanuni hasımdır. Davanın bu kapsamda dava konusu taşınmazın bulunduğu Toybelen Köyü Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi, savunma ve delillerinin tesbiti, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Kabul şekline göre de; TMK.nun 28. madde uyarınca kişilik ölümle son bulduğundan ölü kişi hakkında tescil kararı verilmiş olması da doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle eksik incelemeye dayalı usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nun 713/2. maddesine dayalı olarak tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu 270 parsel sayılı taşınmaz 06.07.1930 tarihinde kesinleşen kadastro işlemleri sonucunda Mehmet Cemali (ölü) adına tapuya tescil edilmiştir....

          Ancak, mecra irtifakının geçerli olarak doğabilmesi için (diğer unsurların varlığı yanında) mecra irtifakı sözleşmesinin yasada öngörülen şekilde yapılmış olması zorunludur (MK. 781). (2644 sayılı Kanun m. 26; Tapu Sicil Nizamnamesi m, 19 İçt. Bir. K., 10.6.1931 gün ve 2/40 sayılı). Bununla beraber, mecra irtifakı, MK. nun 780. maddesinin ilk cümlesindeki buyurucu hüküm uyarınca tapu siciline kaydedilmedikçe (tescil olunmadıkça), sadece sözleşme yapılmış olması olgusu, irtifakın hükümlerinin yerine getirilmesi için bir talep hakkı vermeyecektir. Ne var ki, taşınmazlar üzerinde ayni bir hak iktisabının tapu kütüğüne yapılacak tescile bağlı olduğu yolundaki genel kuralın (MK. 705), irtifak hakları için de söz konusu olacağını, MK. nun 780 maddesi açıkça öngördüğüne göre, taşınmaz mülkiyetinin iktisabına paralel olarak mecra irtifakının sicil dışı tesis edilmesi de mümkündür. Bu haller MK. nun 705.maddesinde öngörülmüştür....

            TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri Kütahya İli Dumlupınar İlçesi, Hamur Köyü, Çifte Yataklar mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde sınırları yazılı 15348.4 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı B... Tekin adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

              DELİLLER: Dava dilekçesi,davalı savunması, kadastro tutanak örnekleri, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, çekişmeli 179 ada 30 parsel yönünden kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil, teknik bilirkişi raporunda C harfi ile rumuzlandırılan alan yönü ile ise MK.713. Madde uyarınca tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli 179 ada 30 parsel sayılı taşınmaz kadastro sonucunda kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Bilindiği üzere taraf koşulu; 6100 sayılı HMK’nın 114/1- d maddesi gereğince dava şartı olup kamu düzeni ile ilgisi nedeniyle yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınması zorunludur.(HMK 115/1)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davada öncelikle TMK'nın 713. maddesi gereğince olağanüstü zamanaşımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenilmiş olup mahkemece de TMK'nın 713. maddesinde düzenlenen tescil şartlarının davacı lehine oluştuğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay (8.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine, ... adlı kişi tarafından çekişmeli yerin Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince adına tescili istemi ile açılmış bulunan ve Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/09/2009 tarih ve 2007/107 - 2009/227 karar sayılı dosyasında görülen dava sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, taşınmazın tescil harici bırakılan yerlerden olduğu, Kadastro Yasasının 18. maddesi gereğince Hazine adına tescili gerektiğini ileri sürerek, ... olarak tescil davası açılmıştır....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacı vekilinin MK. 724. maddesine dayanmış ise de, Yargıtay kararlarında açıkça belirtildiği şekilde dava konusu olay söz konusu madde kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davacının MK. 724. maddesi gereğince tescil talebinde bulunabilmesi için gerekli şartların mevcut olmadığını, davacının hem öncesi sahibi ile imzaladığı kira sözleşmesi hem de Hazineden taşınmazı kiralaması karşısında iyi niyetten bahsedilemeyeceğini, davanın idarenin başlatmış olduğu tahliye sürecini ertelemek, sürüncemede bırakmak amacıyla açılmış olduğunu, MK. 724. maddede yer alan şartların dava konusu olayda gerçekleşmemesi sebebiyle davacı vekilince talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak alınacak tedbir kararı ile tahliyeye ilişkin işlemleri ertelemek amacıyla açılmış olduğu anlaşılan davada, ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir...

                  UYAP Entegrasyonu