Yönetimi vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu 3288, 3289, 3290 ve 3291 parsel sayılı taşınmazlar üzerine kullanılmayan orman nitelikli yerler olduğuna dair şerh verilmesi talebinde bulunmuş ise de; eldeki davada Orman Yönetimi davalı sıfatında olup, açılmış bir davası bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2) Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden; Hazinenin eldeki davada davalı sıfatı olup ayrıca MK 713. md. uyarınca açılan davaya hem tescil harici bırakılan 20/11/2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A), (B), (C), (D), (E) ile gösterilen bölümlerin orman olarak tescili; hem de dava konusu 3288, 3289, 3290 ve 3291 parsel sayılı taşınmazların niteliklerinin orman olarak tescili istemiyle müdahil olduğu anlaşılmakla, Hazine MK 713/6 md. hükmü gereği tescil harici bırakılan bölümlerin orman olarak tescili bakımından davaya katılabilir ise de; davalı konumunda olduğu 3288, 3289, 3290 ve 3291 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 3. kişi konumunda ve...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosunda tapulama harici bırakılmış taşınmazın, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince tapuya tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1976 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 23.04.1977, komisyonun itirazların incelenmesine ilişkin çalışmaları da 13.04.1982 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN KESİLMESİKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİNE DAYALI TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 714 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 133 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 135 ] "İçtihat Metni" (YHGK. Kararı-13.6.2001 tarih ve 2001/8-480-519 s.) Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar, 10.10.2000 günlü dava dilekçelerinde sınırlarını bildirdikleri B... Köyü, Kısma mevkiinde bulunan 4000 m2 yüzölçümündeki. taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemiştir....
nın 715/2. ve 3402 sayılı Yasanın 16/C maddeleri gereğince devletin hüküm ve tasarrufu altında ... olup, tescil ve sınırlandırmaya ve hiç bir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi...” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 16.08.1966 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1976 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 23.01.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2618 KARAR NO : 2022/1907 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2022 NUMARASI : 2021/58 ESAS 2022/21 KARAR DAVA KONUSU : MK 713 Madde Gereğince Tescil KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kdz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil istemine ilişkin açılan davada ... 1. Sulh Hukuk ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, zilyedlikle kazanma koşullarından olan 20 yıllık zilyedlik süresi tamamlanmadığından açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ,hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 09.04.2013 tarih, 2012/8725 Esas, 2013/5228 Karar sayılı ilamı ile “.....
Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Yörede, dava tarihi öncesinde orman kadastro çalışması yapılmamıştır. Arazi kadastrosu 1956 yılında kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz taşlık ve kayalık olarak tesbit harici bırakılmıştır. Dosya kapsamından, davacının, arazi kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza yönelik olarak TMK'nın 713. maddesi gereğince tescil istemiyle dava açıldığı, davanın devamı sırasında yörede orman kadastrosu uygulaması yapıldığı ve 26/03/2012 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Davanın varlığı tahdidin kesinleşmesini önler. Bu durumda; davanın sınırlandırmaya itiraz niteliğine dönüştüğünün kabulü gerekir. O halde; 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gözetilerek, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi 27.10.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TMK. Madde 713'e dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in tapu iptal tescil taleplerinin kabulüne Taraflar arasındaki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713/1 inci maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 ve 17 inci maddeleri gereğince zilyetlik yoluyla olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanıma ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ... ve ...'in tapu iptal tescil taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili, dahili davalı ... İdaresi vekili, dahili davalı ......
Toplanan deliller ,uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından yörede 1956 yılında yapılan genel kadastro çalışmalarında fundalık çalılık olarak tescil harici bırakıldığı,1949 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde iken daha sonra 1975 yılında yapılan aplikasyon ve 2.madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı saptanarak mahkemece öncesi orman niteliğinde bulunan taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı ve zilyetlik yolu ile iktisap edilemeyeceği gerekçesi ile davacı gerçek kişinin davasının reddine, davalı Hazinenin tescil talebi nedeniyle taşınmazın 2/B madde uygulamasına konu olduğu şerh edilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, eldeki dava tescil davası niteliğinde olup tescil davalarında taşınmazla ilgili olarak zilyetlik şerhi verileceği hususunda yasal bir düzenleme olmadığı gibi ortada kullanım kadastro çalışması da bulunmamaktadır....