"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/02/2014 NUMARASI : 2013/296-2014/53 Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.11.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin tespitinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın hükmen reddinin tespiti isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, muris İ.. U..'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı H.. M.., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki mirasın reddinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı dava dilekçesinde; davalıların ortak murisi ... alacaklı olduğundan bahisle Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/314 Esas sayılı dava dosyasında alacak davası ikame ettiğini, daha sonra vefat eden ......
Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olayda; davacı mirasçı T1 tarafından Giresun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1006 E- 2019/974 K sayılı dosyasında yapılan beyanla mirasın gerçek reddinin hukuki sonuçları doğmuştur. Davacı tarafından iradesinin fesada uğratılması sonucu mirasın reddettiğini iddia etmiş ve tüm dosya kapsamındaki delillerle davacı taraf bu iddiasını ispatlamıştır. İlk derece mahkemesince belirtildiği şekilde yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir." hükmü düzenlenmiştir.Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince ise "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabileceği belirtilmiş olup davalı tarafça mirasın reddinin iptaline ilişkin herhangi bir dava açıldığı belirtilmemiştir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, muris T4 mirasçılarından olan davalı T3'ın Turgutlu İcra Müdürlüğü'nün belirttiği ilgili dosyalarında borçlu olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunu, davalının mirasın reddi beyanında Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/70Esas sayılı dosya üzerinde beyanda bulunduğunu, bunu tarafında öğrendiğini, alacaklı olduğu davalı T3'a karşı takiplerinin sonuçsuz kalmaması için mirasın reddinin iptali isteminde bulunmuştur. Mahkemece, altı aylık hak düşürücü süre geçtiğinden dolayı davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/04/2010 gün ve 2004/55 esas, 2010/89 sayılı kararı ile kesinleşmiş mahkeme ilamının bulunduğu, davacının mirasın reddi davasının derdest olduğunu beyan ederek borçtan sorumlu olmayacağı yönündeki davasının dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının bu davayı açtığı sırada ve aynı tarihte murisin terekesinin borca batık olduğu gerekçesiyle mirasın hükmen reddinin tespiti istemli davayı da açtığı, esasen o dava ile bu davanın sonucuna ulaşma imkanının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle dava açıldığı sırada davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mirasın hükmen reddi ... ile ... aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair ... 4....
Dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekilinin talebinin değerlendirilebilmesi için ihtiyati tedbire ilişkin bir takım açıklamaların ve tespitlerin yapılması gerekmektedir. İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır....
Dosya içerisindeki mirasın reddine ilişkin dava dosyalarında ...'in eşi ve çocuğunun mirası kayıtsız şartsız olarak reddettikleri, bu hususun tespit ve tesciline karar verildiği, nüfus kayıtlarına da işlenmiş olduğu, mirasın reddi hususunun terekenin paylaşımı sırasında nazara alınmasına işaret edilmek suretiyle muris ... in mirası 4 pay kabul edilerek 1/4 payının eşine, 3/4 payının da çocuğuna aidiyetine karar verilmesi gerektiği, alacaklı konumunda bulunan ... 'nın da TMK 617. maddesi uyarınca reddin iptali yönünde dava hakkını kullanabileceği, en yakın mirasçılar olan eş ve çocuğun mirası reddi halinde resmi tasfiye yapılması gerektiği belirtilerek davanın kabulü ve mirasçılık belgesinin iptaliyle muris ...'in mirası 4 pay kabul edilerek, 1/4 payının eşi Serbes Özdemir'e, 3/4 payının oğlu ... 'e aidiyetine, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1055 Esas sayılı mirasın gerçek reddine ilişkin kararı uyarınca ...'...
GEREKÇE :Dava mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür. Konu ile ilgili Yargıtay 14....