Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mirabırakanın son yerleşim yeri adresinin, ".../..." olduğu gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir ( TMK 609. m – Y.2.HD .../... E. - .../... K.). Somut olayda miras bırakan ... ...'in nüfus kaydına göre son yerleşim yerinin ".../...'' olduğu anlaşılmaktadır. Açık adres tespit edilemediği için uyuşmazlığın Yerköy Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Mahkemece, sayılı dava dosyasında açılan mirasın reddi davasının kabul edildiği belirtilerek, davacının tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, Mahkemesi'nin 2011/219 Esas ve 2012/426 Karar sayılı dava dosyasında, sadece davalılar yönünden mirasın reddi talebinin kabul edildiği, diğer davalı kardeşlerin mirasın reddi taleplerinin ise taraf sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşıldığına göre, davacı anne ve babanın mirasçılık sıfatı sona ermekle bekar vefat eden murisin kardeşleri olan davalılar murisin yasal mirasçısı konumuna geçmişlerdir. Bu nedenle mirasın reddi talebi kabul edilmeyen ve ölenmirasçısı sıfatını kazanan davalılar yönünden istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece,yasal mirasçılık sıfatı bulunan davalılar yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre istem hakkında karar verilmesi gerekir....
Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. Dolayısıyla davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan, dava önkoşulları yönünden dosyanın incelenmesi varlığı halinde dava konusu mirasın reddine ilişkin tasarrufun İİK’nun 277, 278, 279 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nun 617 maddesininde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi ve süre yönünden reddi isabetli görülmemiştir....
Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar, bekletici mesele yapılamaz”hükmü yer almaktadır. Buna göre borçlu mirasçıların başvuruları üzerine, icra mahkemesince borçlulara İİK'nun 68/3.maddesi uyarınca mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun tesbiti amacıyla mahkemede dava açmaları ve ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi ve bu hususun bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olayda şikayetçi borçlular mirasın reddi davası açtıklarını beyan ederek dosya numarasını bildirmişlerdir. Buna göre; mahkemece, Takip borçlusu olarak gösterilen muris ... yönünden ödeme emrinin iptali ile mirasın reddi davası açan şikayetçi borçlulara bu hususta ilam getirmeleri için süre tanınması ve açılan mirasın reddi davası bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 14.08.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar, murisleri ...'in 01.06.2015 tarihinde öldüğünü, murisin SGK prim borçlarının, vergi borçlarının ve Ak Sigortaya bir miktar borcunun olduğunu ve terekesinin borca batık olduğunu beyanla, murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddini savunmuştur....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemenin gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, muris 18/01/2017 tarihinde öldükten sonra müvekkili hakkında 08/05/2017 tarihinde takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine itiraz süresi içerisinde müvekkilinin elinde mirasın reddi kararının bulunmadığını, müvekkilinin yasal sürede mirasın reddi davası açtığını ve mirasın reddine karar verildiğini ancak kararın 13/04/2018 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin mirasın reddi kararını beklerken mirası reddettiğinden bahisle takibe itiraz etmesinin beklenemeyeceğini, müvekkilinin mirasın reddi kararı kesinleştikten sonra müracaata bulunabildiğini, İİK'nun 53. ve 16. maddeleri ile sundukları Yargıtay kararı uyarınca borçlunun talebinin borca itiraz olarak değerlendirilmemesinin gerektiğini ve borçlunun her zaman takibin iptalini sağlayabileceğinin kabul olunması gerektiğini, müvekkilinin itirazının borca itiraz değil süresiz şikayet olarak kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın kayıtsız şartsız reddi istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 605. maddesinde "yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler", 609. maddesinde "mirasın reddi, mirasçılar tarafından Sulh Hukuk Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır", hükümleri yer almaktadır. Somut olayda; mirasın kayıtsız şartsız reddi istendiğine göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Üsküdar 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11/02/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar, 21.04.2009 tarihinde ölen mirasbırakanları ...’ın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine, 31.10.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 06.03.2014 tarihinde ölen müvekkillerinin annesi muris ...’un terekesinin borca batık olduğunu, mirasın hükmen reddinin tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir....
"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi .. tarafından mirasın gerçek reddi davasının reddine dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 05.12.2013 gün ve 890/1110 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, vekil edenin 25.05.2013 tarihinde vefat eden murisi ...'ın mirasını kayıtsız, şartsız reddettiğini açıklayarak reddin tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın özel vekaletname olmaksızın açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacının isteği Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir....