Maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine ve menfi tespit istemine ilşikin olduğu, mirasın hükmen reddi talebine bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu yine davanın taraflarının, İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. sayılı dosyası ile birleşen İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasında davacı olan ...'ın murisleri ile davalısı olan sigorta şirketinin olduğu, mahkememiz dosyasının tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığı davaya konu edilen taraflar arasındaki hukuki ilişki olmayıp , dava dışı murisin terekesinin batık olduğu gerekçesiyle davacıların borçlu bulunmadığının tespiti olduğu, dolayısıyla söz konusu menfi tespit davasında TTK 4. maddesinde belirtilen ticari davanın mevcut olmadığı, bu durumda görev genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık davalı ... aleyhinde mirasın hükmen reddi ve menfi tespit talebine ilişkin olup İş Mahkemesi tarafından karar verildiği için kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasın hükmen reddi ve terekenin borca batık olduğunun asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğunu, ana dosya beklenmeden davanın reddine karar verildiğini, davalının tefrik talebinde bulunduğunu, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 04/05/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 07/06/1998 tarihinde vefat eden muris ....l'in terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek bu hususun tespiti ile mirasın hükmen reddine, müvekkillerinin Erzurum 3. İcra Müdürlüğünün 2007/11 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya bir borcu olmadığının tespitine, sorumlu olmadıkları borç nedeniyle müvekkili ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/333 E sayılı dosyasında 07.09.2017 tarihli kararla mirasın hükmen reddine karar verildiği, Ankara Batı İcra Dairesinin 2015/47659 sayılı dosyasında takip tarihinde muris sağ iken daha sonra vefat ettiği ve davacıya mirasçı olarak 01.02. 2022 tarihinde muhtara bırakılmak suretiyle ödeme emrinin tebliğ edildiği, dosya içeriği, toplanan deliller ve mirasın, murisin ölüm tarihi itibari ile borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine dair verilen kararın kesinleştiği hususu taraflar arasında ihtilafsız olmakla, davalının bu durumda davacının murisi ile arasındaki kambiyo ilişkisine dayalı olarak, murise ait borçtan sorumlu olmayan davacıdan borcun ödenmesine ilişkin talepte bulunamayacağı, davacıların, mirasının hükmen reddine karar verilen muris tarafından kullanılan kredi borcuna dayalı olarak haklarında yapılan takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini isteyebilecekleri ve aynı davalının mirasın hükmen reddine ilişkin dosyada da taraf olması...
terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulüne karar verilmesini, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilleri hakkında yapılacak haciz işlemlerini durdurulması ve SGK tarafından müvekkillerinin banka hesaplarına konulan blokelerin, hacizlerin, maaşlara işlenen hacizlerin ve araçlara işlenen hacizlerin kaldırılması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı...vekili, davalı ....vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 06.06.2010 tarihinde vefat eden muris ... terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, TMK'nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddedine karar verilmiştir. Hüküm, davalı ....vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava, terekenin borca batıklığı nedenine dayanan mirasın hükmen reddi sebebiyle menfi tespite ilişkindir. (TMK M.605/2) Murisin ölümü ile, tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; öncelikle mirasın reddi davasının maktu harca tabi olduğunu, gerekçeli kararın 2.maddesinde, davacılar tarafından yatırılan 681,75 TL peşin harçtan alınması gerekli 31,40 TL’nin mahsubu ile arta kalan 650,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara verilmesine karar verildiğini, ancak mirasın hükmen reddi davasının maktu harca tabi olduğundan, hükümle birlikte nispi harcın müvekkilinden tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu hususta Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2009/8124 E. ve 2009/13343 K. Sayılı 06.07.2009 tarihli kararı da bu iddiamızı destekler şekilde ihdas edildiğini, mirasın hükmen reddi davası - mirasın hükmen reddi davasının tespit davası olması - mirasın hükmen reddi davasının maktu harca tabi olması - hükümle birlikte nispi harcın tahsiline karar verilemeyeceğini, İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/134 E. ve 2017/203 K....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacı davasını ve itiraz sebeplerini ıslah ettiğinden, ıslah edilen sebeplere göre inceleme yapılması gerektiği, davacının mirası süresi içerisinde reddettiğine dair bilgi ve belge getirilmediği, esasen ıslah edilen talebe göre davacının süresinde mirası reddetmediği, terekenin hükmen borca batık olduğunu ileri sürerek itiraz ettiği, TMK'nun 605/2. maddesine dayanan olguların bir menfi tespit davasının konusu olabileceği, bu olguların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılamayacağı, menfi tespit davası açıldığına ve mirasın hükmen reddedildiğine dair bilgi ve belge getirilmediği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir....
ın mirasının davacı tarafından kabul edilmesi üzerine sürdürüldüğünü, daha sonra davacının terekenin borca batık olduğunun tespiti istemiyle mirasın hükmen reddi davası açtığını, davanın yargılamasının devam ettiğini, dolayısıyla davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, mirasın hükmen reddi davası ile bu davanın tarafları ve konusunun aynı olduğunu, mahkemenin Bakırköy 3. SHM'nin 2016/117 E -3482 K.sayılı süresi içinde açılmayan haksız ve hukuka aykırı dava sonunda verdiği kararı esas aldığını, mahkemenin hiçbir inceleme yapmadığını, hasımsız olarak açılan mirasın reddi davalarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, mirasın hükmen reddi davalarının haczi öncelemeye yönelik davalardan olmadığını, mirasın hükmen reddi davasının menfi tespit davası niteliğinde olduğunu, bu davadan çıkacak karar ile huzurdaki davada verilecek kararların farklı olabileceğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı kişiler aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ......